Kanun Adı: |
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN |
Kanun No: |
6183 |
Kabul Tarihi: |
21/7/1953 |
Resmi Gazete Sayısı: |
8469 |
Resmi Gazete Tarihi: |
28/7/1953 *2011 yılı değişiklikleri dahil |
Kanunun Şümulü
Madde 1-
Devlete, vilayet hususi idarelerine ve
belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine
ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli,
gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı
idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar
dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan
diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu
kanun hükümleri tatbik olunur.
Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil
şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.
|
Tahsili, Tahsili Emval Kanununa Atfedilen Alacaklar
Madde 2-
Muhtelif kanunlarda Tahsili Emval Kanununa göre
tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında da bu
kanun hükümleri tatbik olunur.
|
Kanundaki Terimler
Madde 3-
Bu kanundaki amme alacağı terimi:
1'inci ve 2'nci maddeler şümulüne giren
alacakları,
Amme borçlusu veya borçlu terimi:
Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan
hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya
mirasçılarını ve vergi mükelleflerini vergi sorumlusunu, kefili
ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini,
Alacaklı amme idaresi terimi:
Devleti, vilayet hususi idarelerini ve
belediyeleri,
Tahsil dairesi terimi:
Alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik
etmekle vazifeli dairesini, servisini, memur veya memurlarını,
Yalnızca mal olarak geçen terim:
Menkul, gayrimenkul "gemiler dahil" mallarla,
her çeşit hak ve alacakları,
Para cezaları terimi:
(5766 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 06.06.2008) Adli ve
idari para cezalarını (*)
(5766 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle eklenen terim, Yürürlük: 06.06.2008) Tahsil
edilemeyen amme alacağı terimi:
Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre
yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi
bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının
satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme
alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme
alacaklarını, (**)
(5766 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle eklenen terim, Yürürlük: 06.06.2008) Tahsil
edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi:
Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu
Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını
karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme
borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil
edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince
yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme
borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,
(***)
Takibat giderleri terimi:
Cebri icradan mütevellit muameleler sırasında
yapılan zor kullanma, ilan, haciz, nakil ve muhafaza giderleri
gibi her türlü giderleri, ifade eder.
(*) (5766 sayılı
Kanunla değişmeden önceki şekli) Amme, tazminat
inzibati mahiyette olsun olmasın bütün para cezalarını
(**) (5766 sayılı Kanunla eklenen
terim)
(***) (5766 sayılı Kanunla eklenen terim)
|
Selahiyetliler ve Mesuliyetleri
Madde 4-
Amme idarelerinin bu kanunu tatbike selahiyetli
memurlarının vazifelerini teşkilat ve vazife kanunları veya bu
konu ile ilgili diğer kanun veya nizamname ve talimatnameler,
mesuliyetlerini de; mesuliyeti tesis eden kanunlar tayin eder.
|
Takibata Selahiyetli Tahsil Dairesi
Madde 5-
Takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil
dairesince yapılır.
Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu
takdirde, tahsil dairesi borçlunun veya mallarının bulunduğu
mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme
idaresinin tahsil dairelerine nıyabeten yaptırır.
|
Yardım Mecburiyeti
Madde 6-
Tahsil dairelerince bu kanuna göre yapılan tebliğ
ve verilen emirleri derhal yapmaya ve neticesini
geciktirmeksizin tahsil dairesine bildirmeye alakadarlar
mecburdurlar.
Makbul ve özre dayanmadan bu mecburiyeti ifa
etmiyenler hakkında Cumhuriyet Savcılığınca umumi hükümlere göre
doğrudan doğruya takibat yapılır.
|
Borçlunun Ölümü
Madde 7-
Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş
mirasçılar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik edilir.
Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam
olunur. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından
tasfiyesini gerektiren haller bu hükmün dışındadır.
Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde,
mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından
mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.
Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış
yapılmaz.
|
Tebliğler ve Müddetlerin Hesaplanması
Madde 8-
Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı
müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi
Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
|
Teminat İsteme
Madde 9-
(4369 sayılı Kanunun 81/B-1 maddesi ile
değişen ibare) 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası
kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan(*)
hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli
muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili
memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar
üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.
Türkiye'de ikametgahı bulunmıyan amme
borçlusunun durumu, amme alacağının tahsilinin tehlikede
olduğunu gösteriyorsa, tahsil dairesi kendisinden teminat
istiyebilir.
(*)
Madde 9 _ (Değişmeden önceki
şekli) (2347 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen fİkra)
Vergi Usul Kanununun 344'uncu
maddesinde sayılan kaçakcılık halleriyle mükerrer 347'inci
maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen
|
Teminat ve Değerlenmesi
Madde 10-
Teminat olarak şunlar kabul edilir:
1. Para,
2. (5234 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a)
bendi ile değişen bent)(1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere)
Bankalar ve özel finans kurumlar tarafından verilen süresiz
teminat mektupları,
3. (5234 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a)
bendi ile değişen bent)(1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere)
Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma
senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal
bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde
anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.),
4. Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve
tahvilat "Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en
yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksanıyla
değerlendirilir."
5. (251 sayılı
Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent)
İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından
gösterilen ve alacaklı amme idarelerince haciz varakalarına
müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar,
Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini
kaybeder veya borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya
yerine başka teminat gösterilmesi istenir.
Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen
aynı değerde başkalarıyla değiştirebilir.
|
Şahsi Kefalet
Madde 11-
10'uncu maddeye göre teminat sağlıyamıyanlar
muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu
gösterebilir.
Şahsi kefalet tespit edilecek şartlara uygun
olarak noterden tasdikli mukavele ile tesis olunur.
Şahsi kefaleti ve gösterilen şahsı kabul edip
etmemekte alacaklı tahsil dairesi muhtardır.
Amme alacağını ödiyen kefile buna dair bir
belge verilir.
|
Teminat Hükmünde Olan Eşya
Madde 12-
Bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler,
sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genelevler
içerisinde bulunan eşya ve malzeme 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 270, 271'inci maddeleri hükümleri mahfuz kalmak
şartiyle bu müesseselerin işletilmesinden doğan amme borçlarına
karşı teminat hükmündedir.
Noterden tasdikli icar mukavelesinde
gayrimenkul sahibinin demirbaşı olarak kayıtlı eşya ve malzemesi
ile otel, han ve pansiyonlardaki misafir ve kiracıların
kendilerine ait eşyaları bu hükümden hariçtir.
Üçüncü şahısların Medeni Kanunun 688 ve
Borçlar Kanununun 222'nci maddelerine müsteniden yapacakları
istihkak iddiaları mahfuz kalmak şartiyle, bu yerlerdeki mallar
üzerindeki istihkak iddiaları alacaklı amme idaresinin bu
teminat hakkını ihlal etmez.
|
İhtiyati Haciz
Madde 13-
İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden herhangi
birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet
olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun
karariyle, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere
göre, derhal tatbik olunur.
1. 9'uncu madde gereğince teminat istenmesini
mucip haller mevcut ise,
2. Borçlunun belli ikametgahı yoksa,
3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını
kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,
4. Borçludan teminat göstermesi istendiği
halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi
kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,
5. Mal bildirimine çağrılan borçlu belli
müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde
bulunmuşsa,
6. Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para
cezasını müstelzim fiil dolayısiyle amme davası açılmış ise,
7. İptali istenen muamele ve tasarrufun
mevzuunu teşkil eden mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden
çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu kanunun
27, 29, 30'uncu maddelerinin tatbikini icabettiren haller varsa.
|
İhtiyati Hacizde Borçlu Tarafından Gösterilecek Teminat
Madde 14-
İhtiyaten haczolunan mallar istenildiği zaman
para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların
kıymetleri depo edilmek yahut tahsil dairesinin bulunduğu
mahalde ikamegah sahibi bir şahıs müteselsil kefil gösterilmek
şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs yedinde haczolunmuşsa bir
taahhüt senedi alınarak kendisine bırakılabilir.
|
İhtiyati Hacze İtiraz
Madde 15-
Haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanlar haczin
tatbiki, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden
itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz
işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde ihtiyati haciz
sebebine itiraz edebilirler.
İtirazın şekli ve incelenmesi hususunda Vergi
Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur. Bu ihtilaflar itiraz
komisyonlarınca diğer işlere takdimen incelenir ve karara
bağlanır. İtiraz komisyonlarının bu konuda verecekleri kararlar
kesindir.
|
İhtiyati Haczin Kaldırılması
Madde 16-
Borçlu, 10'uncu maddenin 5'inci bendinde yazılı
menkul mallar hariç olmak üzere, mezkur maddeye göre teminat
gösterdiği takdirde ihtiyati haciz, haczi koyan merci tarafından
kaldırılır.
|
İhtiyati Tahakkuk
Madde 17-
(2(2347 sayılı Kanunun 2'nci
maddesiyle değişen fıkra) Aşağıdaki hallerden birinin
bulunması takdirinde (5615 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle
değişen ibare Yürürlük; 04.04.2007) vergi dairesi müdürünün
(5345 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak
kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili
grup müdürünün ve/veya müdürün) yazılı talebi üzerine defterdar
ve/veya vergi dairesi başkanı,(*) mükellefin henüz
tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit
ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal
tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir.
Vergi dairesi müdürü(5615 sayılı Kanunun
21 inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 04.04.2007)(5345
sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve
faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürü
ve/veya müdür) bu emri derhal tatbik eder:
1. 13'üncü maddenin 1, 2, 3 ve 5'inci bentlerinde
yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise,
2. Mükellef hakkında 110'uncu madde gereğince
takibata girişilmişse,
3. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte
başkasına aidiyeti hakkında deliller elde edilmişse.
(*) (5615 Sayılı Kanunun 21 inci
maddesiyle değişmeden önceki şekli)vergi dairesi müdürünün
yazılı isteği üzerine defterdar,
|
İhtiyati Tahakkukun Neticeleri
Madde 18-
Hakkında 17'nci madde gereğince muamele yapılan
mükellefin mezkur maddede yazılı vergi, resim ve cezalarından
matrahı belli olanlar, itirazlı olsun olmasın, hesap edilen
miktar üzerinden derhal tahakkuk ettirilir.
Geçmiş yıllara ve cereyan etmekte olan yılın
geçen aylarına ait matrahı henüz belli olmıyan ve 17'nci maddede
sayılan vergi, resim ve cezaları geçici olarak harici karinelere
göre takdir yolu ile tespit ettirilen matrahlar üzerinden
hesaplanır. Bu suretle hesap olunan vergi, resim ve bunların zam
ve cezaları derhal tahakkuk ettirilir.
Bu esasa göre tahakkuk eden vergi ve resimler
ve bunların zam ve cezaları kanunlarına göre ödeme zamanları
gelmeden tahsil olunmaz. Ancak bunlar için derhal ihtiyati haciz
tatbik olunur. 17'nci maddenin 3'üncü bendine giren hallerde
ihtiyati haciz muvazaalı teşebbüsten vergi ve resim bakımından
faydalananların malları hakkında tatbik olunur.
Bu maddedeki geçici takdirler, takdir
komisyonları tarafından, talep tarihinden itibaren azami bir
hafta içinde yapılır.
|
İhtiyati Tahakkukun Düzeltilmesi
Madde 19-
Alacağın hususi kanununa göre tahakkukundan
sonra, ihtiyati tahakkukla hususi kanununa müstenit tahakkuk
arasındaki fark, hususi kanununa müstenit tahakkuka göre
düzeltilir.
Bu düzeltmenin yapılabilmesi için beyannameye
müstenit tarhiyatta verilen beyannamenin tetkik edilerek kabul
edilmiş olması, itirazlı tarhiyatta kesinleşmenin vukuu, Devlet
Şurasına müracaat edilmiş olan hallerde Devlet Şurasından nihai
bir kararın çıkmış olması lazımdır.
İhtiyati tahakkuk mevzuu olan devre
beyannamesinin, verildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde
tetkiki mecburidir. Bu müddet içinde tetkik yapılmadığı
takdirde, bu sebeple düzeltme geciktirilmez.
|
İhtiyati Tahakkuka İtiraz
Madde 20-
Haklarında ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati
haciz tatbik olunanlar ihtiyati tahakkuk sebeplerine ve
miktarına 15'inci madde gereğince itirazda bulunabilirler.
|
Amme Alacaklarında Rüçhan Hakkı
Madde 21-
Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar
paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de
haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve
aralarında satış bedeli garameten taksim olunur.(5479
Sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen cümle.
Yürürlük;08.04.2006) Genel bütçeye
gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve
bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinin
birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz.
Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur.
Ancak, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve
gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve
gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel
gelir.
(5479 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle
değişen fıkra. Yürürlük;08.04.2006)Borçlunun
iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi
tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin
üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da
dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte
işleme tabi tutulur.(*)
(*)(5479 Sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle değişmeden önceki şekli)Borçlunun
iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi
tutulması hallerinde amme alacakları hakkında İcra ve İflas
Kanununun 206'ncı maddesindeki sıraya göre muamele yapılır.
|
Amme Alacaklarını Kesip Ödemek Mecburiyetinde Olanlar
Madde 22-
Amme alacağını borçlusundan kesip tahsil
dairesine ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahıslar,
bu vazifelerini kanunlarında veya bu kanunda belli edilen
zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmiyen alacak bu
hakiki ve hükmi şahıslardan bu kanun hükümlerine göre tahsil
olunur.
|
Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler İle İşlem Yapanların
Sorumlulukları
Madde 22/A-
(5766 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen
madde, Yürürlük: 06.06.2008) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine
yapacakları ödemeler ile kanun, kararname ve diğer mevzuatla nakdi olarak
sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve destekler nedeniyle yapılacak
ödemelerde ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli
tarifelerde yer alan ticaret sicil harçlarından kayıt ve tescil harçları,
noter harçlarından senet, mukavelename ve kağıtlardan alınan harçlar, tapu
ve kadastro harçlarından tapu işlemlerine ilişkin alınan harçlar, gemi ve
liman harçları ile diploma harçları hariç olmak üzere (8) sayılı tarifeye
konu harçlar ve trafik harçlarına mevzu işlemler ile 26/5/1981 tarihli ve
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan bina inşaat harcı ve yapı
kullanma izin harcına mevzu işlemlerde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması
zorunluluğu getirmeye, bu kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar ve
işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk
getirilen işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve
maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Takibata selahiyetli tahsil dairesince, bu madde
kapsamında getirilen zorunluluğa rağmen borcun olmadığına dair belgeyi
aramaksızın işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara ikibin Yeni Türk Lirası
idari para cezası verilir. İdari para cezası, ilgilisine tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde ödenir. İdari para cezasına karşı tebliğ tarihini
takip eden otuz gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.
Tahsil Edilen Amme Alacaklarından Yapılacak Reddiyat Sebebiyle Mahsuplar
Madde 23-
Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icabeden
amme alacakları, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak olan
amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle
reddolunur.
Umumi bütçeden reddedilen paralar arasında
hususi idarelerle belediyelere ait olan kısımları ret ve mahsup
olunduğu senede bu idareler nam ve hesabına ayrılacak
hisselerden Hazinece tevkif ve mahsup olunur.
|
İptal Davası Açılması
Madde 24-
Amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30'uncu
maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi
mahkemelerde dava açılır ve bu davalara diğer işlere takdimen
umumi hükümlere göre bakılır.
|
İptal Talebinde Muhatap
Madde 25-
İptal borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya
borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların
mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı
istenir.
|
Hükümsüz Sayılmada Zamanaşımı
Madde 26-
27, 28, 29 ve 30'uncu maddelerde sözü geçen
tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkur
maddelere istinaden dava açılamaz.
|
İvazsız Tasarrufların Hükümsüzlüğü
Madde 27-
Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde
veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı
bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna
kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı
tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin
başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız
tasarruflar hükümsüzdür.
|
Bağışlama Sayılan Tasarruflar
Madde 28-
Yirmi yedinci maddenin tatbiki bakımından
aşağıdaki tasarruflar bağışlama hükmündendir:
1. Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan
hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil)
sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı
sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat
kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs
menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis
ettiği akitler.
|
Hükümsüz Sayılan Diğer Tasarruflar
Madde 29-
Amme alacağını ödemiyen borçlulardan müddetinde
veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı
bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna
kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı
tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin
başlamasından sonra yaptıkları tasarruflardan aşağıda
belirtilenler hükümsüzdür.
1. Borçlunun teminat göstermeyi evvelce
taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu
tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler,
2. Borca karşılık para veya mutat ödeme
vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler,
3. Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan
ödemeler.
|
Amme Alacağının Tahsiline İmkan Bırakmamak Maksadiyle Yapılan
Tasarruflar
Madde 30-
Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği
takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline
imkan bırakmamak maksadiyle borçlu tarafından yapılan bir
taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi
lazımgelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne
olursa olsun hükümsüzdür.
|
Üçüncü Şahısların Hakları ve Mecburiyetleri
Madde 31-
27, 28, 29 ve 30'uncu maddelerde sözü edilen
tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden
çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun
hükümleri dairesinde vermeye mecburdurlar. Bunlar karşılık
olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir
talepte bulunamazlar.
|
Tasfiye Halinde Vazifeliler
Madde 32-
Hükmi şahısların tasfiyesinde bunların borçlu
bulundukları amme alacaklarını ödeme ve bu kanun hükümlerinin
tatbikiyle ilgili vecibeleri tasfiye memurlarına, hükmi
şahsiyeti olmıyan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye'deki
şube, ajans ve mümessilliklerinin tasfiyesinde bunların
vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere geçer.
|
Tasfiye Halinde Mesuliyet
Madde 33-
Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler,
tasfiyenin başladığını üç gün içinde ilgili tahsil dairelerine
bildirmek mecburiyetindedirler.
Tasfiye memurları veya tasfiyeyi
yürütenler,amme idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden
veya ödemek üzere ayırmadan önce tasfiye sonucunda elde edileni
dağıtamazlar veya bunlar üzerinde herhangi bir şekilde
tasarrufta bulunamazlar. Aksi halde tahakkuk etmiş ve edecek
amme alacaklarından tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler
şahsen ve müteselsilen mesul olurlar. Bu mesuliyet yapılan
tasarrufların ifade ettiği para miktarını geçemez.
Bunların ödedikleri borçlar için amme alacağı
ödenmeden kendilerine dağıtım yapılmış olanlara rücu hakları
mahfuzdur.
|
Ortaklığın Feshini İsteme
Madde 34-
Borçluya ait mal bulunmadığı veya amme alacağını
karşılamaya yetmediği yahut borçlu veya ortaklık tarafından bu
kanuna göre teminat gösterilmediği takdirde, borçlunun sermayesi
eshama münkasim olmıyan ortaklıklardaki hisselerinden amme
alacağının tahsili için genel hükümler dairesinde ortaklığın
feshi istenebilir.
Sermayesi eshama münkasim komandit
şirketlerinin komandite şeriklerinin borçları için bu madde
hükmü mezkur şirketler hakkında da tatbik olunur.
|
Limited Şirketlerin Amme Borçları
Madde 35-
(4369 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle
değişen madde, Yürürlük: 29.7.1998) Limited şirket
ortakları, (5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişen
ibare, Yürürlük: 06.06.2008) şirketten tamamen veya kısmen
tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan (*)
amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan
doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi
tutulurlar.(**)
(5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle
eklenen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008) Ortağın şirketteki
sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan
şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci
fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (***)
(5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle
eklenen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008) Amme alacağının
doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı
şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden
birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
(****)
(*) (5766 sayılı Kanunla
değişmeden önceki şekli) şirketten tahsil imkanı bulunmayan
(**) (4369 sayılı Kanunla
değişmeden önceki şekli) Limited ortaklıklarının amme borçları
Madde 35- Limited
ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme
borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vazını taahhüt
eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun
hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar.
(***)
(5766 sayılı Kanunla eklenen fıkra)
(****) (5766 sayılı Kanunla
eklenen fıkra)
|
Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu
Mukerrer Madde 35-
(4108 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle eklenen
mükerrer madde, Yürürlük: 02.06.1995) Tüzel kişilerle
küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel
kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından
tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel
kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal
varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki
mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş
olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki
zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu
madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna
rücu edebilirler.
(5766 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen fıkra,
Yürürlük: 06.06.2008) Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü
idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar,
amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
(*)
(5766 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen fıkra,
Yürürlük: 06.06.2008) Kanuni temsilcilerin
sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan
hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
(**)
(*) (5766
sayılı Kanunla eklenen fıkra)
(**) (5766 sayılı
Kanunla eklenen fıkra)
|
Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri (*)
Madde 36-
(4684 sayılı Kanunun 24'üncü maddesiyle
değişen madde Yürürlük; 03.07.2001)
Bu Kanunun tatbiki bakımından;
a) İki veya daha ziyade hükmî şahsın
birleşmesi halinde yeni kurulan hükmî şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmî şahıs,
c) Bölünme halinde bölünen hükmî şahsın
varlıklarını devralan hükmî şahıslar,
d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmî şahıs,
Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski
şekildeki hükmî şahıs ve şahısların yerine geçer.(**)
(*) (4684 sayılı Kanunla değişmeden
önceki başlık) Birleşme, Devir ve Şekil Değiştirme Halleri
(**) (4684 sayılı Kanunla değişmeden
önceki şekli) Bu kanunun tatbiki
bakımından:
a) İki veya daha ziyade hükmi şahsın
birleşmesi halinde yeni kurulan hükmi şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs ,
c) Şekil değiştirme halinde yeni hükmi şahıs,
Birleşen, devir alınan veya eski şekildeki
hükmi şahıs ve şahısların yerine geçer.
|
Yurt Dışı Çıkış Tahdidi
Madde 36/A-
(6111 Sayılı Kanunun 129 uncu maddesiyle
kaldırılan madde Yürürlük; 25.02.2011) (*)
(*)(6111 sayılı Kanunla kaldırılmadan
önceki madde)(5766 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle eklenen madde,
Geçerlilik: 06.06.2008, Yürürlük: 06.06.2008) Devlete ait
olup 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu
kapsamına giren amme alacakları ile bunlara ait zam ve cezalarını
ödeme emrinin tebliğ tarihini takip eden yedi gün içerisinde
ödemeyen ya da bu Kanun hükümleri uyarınca hakkında bu alacaklar
nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınan amme borçlusunun yurt dışına
çıkışı, alacaklı tahsil dairesinin talebi halinde ilgili makamlarca
engellenir.
Yurt dışı çıkış tahdidi, yüzbin Yeni Türk Lirası
ve üzerinde olan teminat altına alınmamış amme alacağı için
uygulanır. Bakanlar Kurulu, bu tutarı on katına kadar artırmaya,
yarısına kadar indirmeye ve yeniden kanuni tutarına getirmeye
yetkilidir.
Amme alacağına karşılık teminat alınması,
alacağın tecil edilmesi, borçlunun aciz halinin tespit edilmesi,
yargı mercilerince amme alacağının takibinin durdurulmasına karar
verilmesi veya takibin kanunen durdurulması gereken diğer hallerde
yurt dışı çıkış tahdidi, alacaklı tahsil dairesinin talebi üzerine
ilgili makamlarca kaldırılır.
Amme borçlusu hakkında uygulanan yurt dışı çıkış
tahdidi, hastalık, iş bağlantısı gibi hallerde alacaklı tahsil
dairesinin uygun görmesi ve bildirimi üzerine ilgili makamlar
tarafından kaldırılır. Bu fıkraya göre yurt dışı çıkış tahdidinin
kaldırılmış olması yeniden tatbikine mani değildir.
Amme borçlusuyla birlikte amme alacağının
ödenmesinden sorumlu olan ve bu Kanuna göre amme borçlusu sayılan
kişiler hakkında da bu maddede yer alan esaslara göre yurt dışı
çıkış tahdidi uygulanır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
|
Ödeme Zamanı ve Önce Ödeme
Madde 37-
Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen
zamanlarda ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş
amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre
yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.
Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının
vadesi günüdür.
Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan
önce ödeyebilir.
|
Taksitlerin Zamanında Ödenmemesi
Madde 38-
(4369 sayılı Kanunun 82/2 maddesi ile
yürürlükten kaldırılmıştır.)(*)
(*)
Madde 38 _ (Değişmeden önceki şekli)
Taksitle ödenmesi gereken amme
alacağının taksitleri vadesinde ödenmezse alacağın tamamı
muaccel olur.
Haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce
paraya çevirme tarihine kadar yapılan takip giderleri, gecikme
zamları ve varsa cezaları alacağın tamamını muaccel kılan
taksitle beraber rıza ile ödendiği takdirde diğer taksitler asıl
ödeme sürelerinde tahsil olunur.
|
Ödeme Yeri
Madde 39-
Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmemiş amme
alacakları, borçlunun ikametgahının bulunduğu yer tahsil
dairesine ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmiş olsun
olmasın borçlunun alacaklı tahsil dairesindeki hesabı bildirmek
şartiyle bu yerin belediye sınırları dışındaki tahsil
dairelerine de ödeme yapılabilir. Bu fıkra gereğince yapılacak
ödemeler tahsildarlara yapılamaz.
|
Ödeme Şekli, Makbuz
Madde 40-
Ödeme, alacaklı tahsil dairesinin selahiyetli ve
mesul memurları tarafından verilecek makbuz karşılığı yapılır.
(5035 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle
eklenen fıkra; Yürürlük:02.01.2004)Maliye
Bakanlığı, ödemenin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle
yapılması zorunluluğunu getirmeye yetkilidir. Bu yetki; tahsil
daireleri, amme alacağının türü, ödeme zamanı ve bulunduğu
safhalar itibarıyla topluca veya ayrı ayrı kullanılabilir.
Makbuz karşılığı yapılmıyan ödemelerle
selahiyetli ve mesul memurlardan başkalarına yapılan ödemeler
amme alacağına mahsup edilemez.
Amme alacaklarının tahsilinde kullanılan
makbuzların şeklini ilgili amme idareleri tayin eder.
Borçlular makbuzlarını amme alacağının tahsil
zamanaşımı müddeti sonuna kadar saklamaya ve selahiyetli
memurlarca istendiğinde göstermeye mecburdurlar.
Makbuzun borçluya posta ile gönderilmesi
gerektiği hallerde posta masrafı alacaklı amme idaresine aittir.
Hususi kanunlarındaki makbuz verilmesinden
başka şekillerde yapılan tahsilata ait hükümler mahfuzdur.
|
Hususi Ödeme Şekilleri
Madde 41-
Maliye vekaletinin tayin edeceği yerlerde,
nev'ileri mezkur Vekaletçe tespit edilecek amme alacakları, bu
Vekaletçe isimleri belirtilecek bankalar delaletiyle veya
postaneler vasıta kılınmak suretiyle ödenebilir.
Maliye Vekaleti bu madde gereğince ödeme
yapılmasını ihtiyar ettiği takdirde, ödemenin:
1. Çizgili çek kullanılmak suretiyle,
2. Mükellef hesabından aynı bankadaki ilgili
vergi dairesi veya Merkez Bankası hesabına münakale suretiyle,
3. Vergi dairelerinin veya Merkez Bankasının
hesabı bulunan bankalara bu daireler hesabına ödeme suretiyle,
4. Postaneler vasıta kılınmak suretiyle,
5. (4962 sayılı
Kanunun 2/a maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 07.08.2003)Banka
kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle,
yapılmasını düzenlemeye selahiyetlidir.
(3418 sayılı Kanunun 34'üncü
maddesiyle değişen fıkra)
Bankalarca tahsil edilen (4962
sayılı Kanunun 2/b maddesiyle eklenen ibare Yürürlük;
07.08.2003)veya banka kartı,
kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak
ödenmesi gereken paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılması
süresi, tahsil edildikleri tarihten itibaren azami 7
(4962 sayılı Kanunun 2/b maddesiyle
eklenen ibare Yürürlük; 07.08.2003)kredi
kartı ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini takip eden günden
itibaren azami 20, postaneler vasıta kılınmak suretiyle yapılan
ödemelerde, yapılan ödemelerin ilgili vergi dairelerine intikal
ettirilme süresi, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren azamî 10
gündür.(1)
(4962 sayılı Kanunun 2/c maddesiyle
değişen fıkra Yürürlük: 07.08.2003)Maliye
Bakanlığı bu süreyi aşmamak üzere alacak türleri ve/veya
bankalar itibarıyla farklı süreler tayin etmeye yetkilidir.(5)
(3418 sayılı Kanunun 34'üncü
maddesiyle değişen fıkra)
Bankalarca tahsil edilen (4962
sayılı Kanunun 2/d maddesiyle eklenen ibare Yürürlük;
07.08.2003)veya banka kartı,
kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak
ödenmesi gereken paralar süresinde T.C. Merkez Bankasına
aktarılmadığı, postaneler vasıtasıyla yapılan ödemeler süresinde
vergi dairelerine intikal ettirilmediği takdirde, sözkonusu amme
alacağı, tahsilatı yapan bu kuruluşlardan gecikme zammı tatbik
edilmek suretiyle tahsil edilir.(2)
(3418 sayılı Kanunun 34'üncü
maddesiyle değişen fıkra)
Tahsilatı yapan (4962 sayılı
Kanunun 2/e maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 07.08.2003)veya
banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımından dolayı
ödeme yapması gereken banka şube müdürleri, tahsil edilen
paraların belirlenen sürelerde T.C. Merkez Bankasına
aktarılmasından, postane veya posta çek merkezi müdürleri ise
postane vasıta kılınarak yapılan ödemelerin belirlenen sürelerde
ilgili vergi dairelerine intikal ettirilmesinden sorumludurlar.(3)
(3418 sayılı Kanunun 34'üncü
maddesiyle değişen fıkra)
Tahsilatı yapan (4962 sayılı
Kanunun 2/f maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 07.08.2003)veya
ödemede bulunması gereken ilgili kuruluşların, bu görevleri
süresinde yerine getirmeyen sorumlularından, ödemeye konu amme
alacağının
% 10'u nispetinde ayrıca ceza tahsil olunur.(4)
(Anayasa Mahkemesinin E.No:2001/119, K.No:2004/37 sayılı ve
23.3.2004 tarihli kararıyla iptal edilmiştir.)
(4962 sayılı Kanunun 2/g maddesiyle
eklenen fıkra Yürürlük; 07.08.2003)Bankalar
amme alacaklarının kredi kartı ile ödenmesi sırasında amme
borçlusundan komisyon alabilirler. Maliye Bakanlığı, kredi kartı
kullanılmak suretiyle yapılacak ödemelerde komisyon ödenmemesi
için amme alacağının vade tarihinden (bu tarih dahil) azami 20
gün öncesine kadar belirlenecek bir sürede ödeme yapılması
şartını getirmeye, ödemelerin; komisyonsuz veya komisyon
karşılığı yapılma şekillerinden birini veya her ikisini birlikte
kullandırmaya yetkilidir.
(1)
(Değişmeden önceki şekli) (2975 sayılı
Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen fıkra)
Bankalarca tahsil edilen paraların T.C. Merkez
Bankasına aktarılması süresi, tahsil edildikleri tarihten
itibaren azami 7 gündür.
(2)
(Değişmeden önceki şekli) (2975 sayılı
Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen fıkra)
Bankalar tahsil ettikleri paralarİ süresinde T.C.
Merkez Bankasına aktarmadıkları takdirde sšz konusu kamu alacağı
gecikme zammı tatbik edilmek suretiyle tahsil edilir.
(3) (Değişmeden önceki şekli) (2975
sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen fıkra)
Bankaların tahsilatı yapan şube müdürleri, tahsil
edilen paraların belirlenen sürelerde T.C. Merkez Bankasına
aktarılmasından sorumludurlar.
(4) (Değişmeden önceki şekli) (2975
sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen fıkra)
Bu görevi süresinde yerine getirmeyen
sorumlulardan aktarılmayan amme alacağının % 10 nispetinde
ayrıca ceza tahsil olunur.
(5) (4962 sayılı Kanunla değişmeden
önceki fıkra) (2975 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen
fıkra) Maliye ve Gümrük Bakanlığı
bu süreyi aşmamak üzere bankalar itibariyle farklı süreler tayin
etmeye yetkilidir.
|
Çekle Veya Münakale Emri İle Ödemeye Ait Hususi Hükümler
Madde 42-
Çizgili çekle yapılan ödemeler Ticaret Kanunu
hükümlerine tabidir, ancak:
1. Amme alacağının ödenmesi için düzenlenen
çek ilgili vergi dairesi adına, emre muharrer olmadığı kaydı ile
ve bir banka üzerine çekilir. Alacağın teşhisine yaramak ve
Ticaret Kanununa aykırı olmamak üzere çek üzerine dercedilecek
malumatı tespit etmeye Maliye Vekaleti selahiyetlidir.
2. (4962 sayılı
Kanunun 17/B-a maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 07.08.2003)Çek
veya münakale emrinin veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri
kartlar ile yapılan ödemenin(*)
herhangi bir sebeple tediye edilmemesi halinde amme
alacaklısının borçluya karşı rücu hakkı mahfuzdur.
2 numaralı fıkra gereğince muamele yapıldığı
takdirde çek veya münakale emrinin kabul edilmemesi keyfiyeti
tevsik ve bu durum münakale istiyene, keşideciye veya bunların
temsilcilerine tebliğ edilerek kabul edilmiyen çek iade olunur.
(*) (4962 sayılı Kanunla değişmeden
önceki ibare) Çek veya münakale
emrinin
|
Çeklerde Tanzim Tarihi
Madde 43-
(2975 sayılı Kanunun
2'inci maddesiyle değişen madde)
Çekler tahsil dairesine, postaya veya bankaya verildiği tarihle
veya en çok bir gün evvelki tarihle tanzim edilmiş olmalıdır.
Daha eski tarihli çekler kabul edilmez.
|
Hususi Ödeme Şekillerinde Ödeme Tarihi
Madde 44-
(4108 sayılı Kanunun 12'inci maddesiyle
değişen fıkra) 41 'inci maddeye
göre yapılan ödemelerde çekin tahsil dairesine veya bankaya
verildiği, (4962 sayılı Kanunun
17/B-b maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 07.08.2003)paranın
bankaya veya postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve
benzeri kartlar ile yapılan ödemelerde işlemin kartla yapıldığı,(**)
münakale emri üzerine paranın tahsil dairesi
hesabına geçtiği gün ödeme yapılmış sayılır.(*)
42'nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü
mahfuzdur.
(*)
Madde 44 _ (Değişmeden šnceki
şekli) (2975 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen fıkra)
41'inci maddeye göre yapılan
ödemelerde çekin tahsil dairesine, postaya veya bankaya
verildiği, paranın bankaya ve postaneye yatırıldığı, munakale
emrinin bankaya veya postaya verildiği gün ödeme yapılmış
sayılır.
(**)(4962 sayılı Kanunla değişmeden
önceki ibare)paranın bankaya veya
postaneye yatırıldığı,
|
Vergi Cüzdanları
Madde 45-
(2975 sayılı
Kanunun 4'üncü maddesiyle değişen madde)
Vergi, resim gibi belli bir amme alacağı ile
devamlı surette mükellef tutulanlar adına tahakkuk ettirilen
amme alacakları ile bunlardan yapılan tahsilatı göstermek üzere
vergi cüzdanları düzenlenir.
Vergi cüzdanlarının fiyatını, ihtiva edeceği
bilgileri, cüzdan almaya dair şekil ve esasları, hangi vergiler
hakkında uygulanacağını, kimlere verileceğini ve uygulama
zamanını tespitte Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir. Diğer
amme idareleri, alacaklarının mahiyetine uygun olarak bu
cüzdanların şeklinde ve kullanış tarzında değişiklik
yapabilirler.
Vergi cüzdanı mükelleflere bedeli karşılığında
verilir.
Vergi cüzdanlarındaki her türlü bilgiler
tahsil daireleri tarafından tahsile dair kayıtlar ise tahsil
daireleri, postaneler veya bankalar tarafından yazılır,
imzalanır ve mühürlenir.
Tahsil daireleri, bankalar ve postaneler
tarafından vergi cüzdanlarına yapılan kayıtlar damga vergisinden
muaftır.
|
Ödemenin İspatı
Madde 46-
(2975 sayılı
Kanunun 5'inci maddesiyle değişen fıkra)
Amme alacağının ödendiği, selahiyetli ve mesul
memurlar tarafından verilen makbuzlar ile tahsil daireleri,
bankalar veya postaneler tarafından vergi cüzdanlarına
yazılarak, imzalanıp mühürlenen tahsile ait kayıtlarla ispat
olunabilir.
42'nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü
mahfuzdur.
|
Ödemenin Mahsup Edileceği Alacaklar
Madde 47-
(4369 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle
değişen madde) Amme alacağına
karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi
başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı
sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına
uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce
gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir.
Ödemenin, alacak aslı ile fer'ilerinin tamamını karşılamaması
halinde mahsup alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak
yapılır.
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan
paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme
idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil
dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı
olarak mahsup edilir.(*)
(*)
Madde 47 _ (Değişmeden önceki
şekli) Amme alacağına karşılık
cebren tahsil olunan paralar šnce parayı tahsil eden dairenin
takip mevzuu olan alacağının aslına, sonra ceza, zam, faiz ve
takip giderleri gibi fer'ilerine, amme alacağı kısmen teminatlı
ise önce teminatı bulunmayan kısımlara, artarsa borçlunun aynı
amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil
dairelerine olan borçlarına aynı sıra gereğince mahsup edilir.
Amme alacağına karşı rızaen yapılan ödemeler
aşağıdaki sıraya gšre:
a) Daha evvel zamanaşımına uğrayacak olana,
b) Borçlar aynı tarihte zamanaşımına uğrayacaksa
her borca, borçla mütenasip bir miktar,
c) Teminatsız veya az teminatlı olana mahsup
edilir.
|
Tecil
Madde 48-
(3209 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen fıkra)
Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki
veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok
zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve
teminat gösterilmiş olmak şartıyla alacaklı amme idaresince veya
yetkili kılacağı makamlarca; (5766 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 01.07.2008)
amme alacağı 36 ayı (*) geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil
olunabilir.
(5766 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen fıkra,
Yürürlük: 01.07.2008) Şu kadar ki, amme borçlusunun
alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının
toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı
takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme
alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı ellibin
Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır. Bakanlar Kurulu; bu tutarı
on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni
tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler
arasında farklı tutar belirlemeye yetkilidir. (**)
(2975 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen fıkra)
Borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri uygun
görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin
tebliği tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek
ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağı ödendiği
tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunur.
Tecil selahiyetini kullanacak ve bu selahiyeti devredecek olanlar
Devlete ait amme alacaklarında ilgili vekiller, vilayet hususi
idarelerine ait amme alacaklarında valiler, belediyelere ait amme
alacaklarında belediye reisleridir.
(5766 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle değişen fıkra,
Yürürlük: 01.07.2008) Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri
tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile
ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını
karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz
malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat
tutarından fazla olması halinde, tatbik edilen hacizler, tecil
şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli
borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe
kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil
şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli
borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda,
yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır. (***)
(5766 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle değişen fıkra,
Yürürlük: 01.07.2008) Tecil salahiyetini kullanacak ve bu
salahiyeti devredecek olan makamlar; tecil edilecek amme
alacaklarını tür ve tutar olarak belirlemeye, amme borçlusunun
faaliyetine devam edip etmediğini esas alarak tecil edilecek
alacakları tespit etmeye, tecilde taksit zamanlarını ve diğer
şartları tayin etmeye yetkilidir. (****)
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden teminatın
veya mahcuz malların tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının
gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel olur. (4108
sayılı kanunun 13 üncü maddesiyle eklenen hüküm) Tecil
edilen amme alacağının gecikme zammı tatbik edilmeyen alacaklardan
olması halinde, ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.
(*) (5766 sayılı Kanunla değişmeden önceki
şekli) vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine
ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı
alacakları iki yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacakları ise
beş yılı
(**) (5766 sayılı Kanunla
eklenen fıkra)
(***) (5766 sayılı
Kanunla değişmeden önceki şekli) Teminat, asli ve fer'i
amme alacaklarını karşılayacak miktarda olur. Haciz yapılmışsa
mahcuz mal değeri tutarınca teminat yerine geçer.
(****) (5766 sayılı
Kanunla değişmeden önceki şekli) Tecilde taksit zamanları
ve diğer şartlar tecile selahiyetli makamlarca tespit olunur.
|
İcranın Kaza Mercilerine Tehiri
Madde 49-
İdarece tecil edilmiş bir amme alacağı
hakkında kaza mercilerince icranın tehiri kararı verilmişse:
Kaza mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden az olduğu
takdirde; tecil olunan alacak icranın tehiri müddetinin sonundan
tecil müddeti sonuna kadar olan müddet içinde ve kaza
mercilerinin tehiri dolayısiyle zamanında ödenmemiş borç
miktariyle birlikte yeniden taksite bağlanarak alınır. Kaza
mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden çok ise: evvelce
yapılan tecil hükümsüzdür.
Takibatın kaza mercilerince tehiri
(5766 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendiyle değişen
ibare, Yürürlük: 06.06.2008) kanuni (*)
tecil müddetini aştığı takdirde tecil müddeti
uzatılmaz.
(*) (5766 sayılı
Kanunla değişmeden önceki şekli) iki senelik
|
Ölüm Halinde Takibin Geri Bırakılması
Madde 50-
Karısı yahut kocası, kan ve sıhriyet itibariyle
usul veya furuundan birisi ölen borçlu hakkındaki takip ölüm
günü ile beraber üç gün için geri bırakılır.
Borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından
dolayı ölüm günü ile beraber üç gün için takip geri bırakılır.
Üç günün bitiminde terekenin borçları için takibata devam
olunur.
Mirasçılar, mirası kabul veya ret etmemişlerse
bu hususta Medeni Kanundaki muayyen müddetler geçinceye kadar
takip geri bırakılır.
|
Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı
Madde 51-
(5035 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle
değişen madde; Yürürlük:02.01.2004) Amme alacağının
ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden
itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 (2010/965 sayılı
B.K.K. ile %1,40)(**) oranında gecikme zammı tatbik
olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak
hesap edilir.
Gecikme zammı bir Yeni Türk Lirasından az
olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa
göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca
belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza
mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı
ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan
amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranlarını
aylar itibarıyla topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna
kadar indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari
tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı
oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme
zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya
yıllık olarak hesaplatmaya yetkilidir.(*)
(*)(Değişmeden önceki şekli) Madde 51 -
(3946 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen madde)
Amme alacağının ödeme müddeti içinde
ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için
ayrı ayrı % 9 (2002/6345 sayılı
B.K.K. ile % 4, Yürürlük:12.11.2003)
gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirleri tam ay
olarak hesap edilir.
Gecikme zammı (4369
sayılı Kanunun 81/B-2 nci maddesi ile değişen ibare)
500.000
Liradan az olamaz.
(4786 sayılı Kanunun 2 inci maddesiyle
değişen fıkra. Yürürlük; 15.01.2003)Gecikme
zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziyaı
cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler
tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan âmme alacaklarında
ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı nispetlerini aylar
itibariyle topluca veya her ay için ayrı ayrı,
(4369 sayılı Kanunun 81/B-4 üncü maddesi ile
değişen ibare) % 10 una kadar
indirmeye, bir katına kadar artırmaya ve gecikme zammı asgari
miktarını 3 katına kadar artırmaya yetkilidir.
(**) Değişmeden önceki hali:
(2009/15565 sayılı B.K.K. ile %1,95)
|
Gecikme Zammında Tatbik Müddeti ve Diğer Hükümler
Madde 52-
(2975 sayılı
Kanunun 8'inci maddesiyle değişen madde)
Gecikme zammının tatbik müddeti, amme alacağının
tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı,
aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir.
Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi
gerekmez.
Aslın ödenmiş olması gecikme zammının takip ve
tahsiline mani değildir.
|
Köylerde Gecikme Zammı
Madde 53-
(2347 sayılı Kanunun 5'inci maddesiyle
değişen fıkra) Maliye
Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler hariç olmak üzere
belediye sınırları dışındaki köylerde tahsildarlar tarafından
tahsil olunan amme alacakları ödeme süresi içinde ödenmediği
takdirde bunlar için yalnız % 10 gecikme zammı uygulanır.
Ödeme müddeti geçmiş olmasına rağmen
tahsildarın gidemediği köylerdeki borçlulara bu zam, tahsildarın
ilk uğradığı zaman içinde borçlarını ödemedikleri takdirde
tatbik olunur.
|
Cebren Tahsil ve Şekilleri
Madde 54-
Ödeme müddeti içinde ödenmiyen amme alacağı
tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Cebren tahsil aşağıdaki
şekillerden herhangi birinin tatbiki suretiyle yapılır.
1. Amme borçlusu tahsil dairesine teminat
göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi,
2. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki
mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi,
3. Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun
iflasının istenmesi.
|
Ödeme Emri
Madde 55-
Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 7 gün
içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları
lüzumu bir "ödeme emri" ile tebliğ olunur.
Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet
ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal
bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve
borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek
üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde
bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur.
Ayrıca, borçlunun 114'üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri
yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza
bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.
Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan
borçlulara ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme
emirlerinin muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde
tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş
olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir
"ödeme cetveline" alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal
bildiriminde bulunmaya çağrılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar
kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin görebileceği umumi
bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur ve
cetvelin asıldığı köy muhtarlığınca münadi vasıtasiyle ilan
olunur. Cetvel asılırken ve indirilirken keyfiyet muhtarlıkça
zabıt varakasiyle tespit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme
emrinin tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde
başlamış olur.
Borcunu vadesinde ödemiyenlere ait malları elinde
bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde
bildirmeleri istenir.
|
Teminatlı Alacaklarda Takip
Madde 56-
Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme
alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde
ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer
şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. 7
gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu kanun hükümlerine
göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.
|
Kefil ve Yabancı Şahıs Veya Kurumlar Mümessillerini Takip
Madde 57-
Kefil ve yabancı veya kurumların mümesilleri bu
kanun hükümlerine göre ve aynen asıl borçluların tabi
tutuldukları usullerle takip olunur.
|
Ödeme Emrine İtiraz
Madde 58-
Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle
bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına
uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde
alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz
komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli,
incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi
Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o
kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde
itiraz edilmemiş sayılır.
(5951 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle
kaldırılmıştır Yürürlük; 05.02.2010)(1)
İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün
içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan
borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme
alacağı % 10 zamla tahsil edilir.
İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararları
kesindir.
Borcun tamamına bu madde gereğince vaki
itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret
kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal
bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.
Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vaki
itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz.
(1)(5951 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle kaldırılmadan önceki şekli) İtirazda
bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip
muamelesi itirazlı borç miktarı için ve itiraz komisyonunca bu
hususta karar verilinceye kadar durdurulur.
|
Mal Bildirimi
Madde 59-
Mal bildirimi, borçlunun gerek kendisinde,
gerekse üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve
haklarından borcuna yetecek miktarın, nev'ini, mahiyetini,
vasfını, değerini ve her türlü gelirlerini veya haczi kabil mal
veya geliri bulunmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim
kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödiyebileceğini
yazı ile veya sözle tahsil dairesine bildirmesidir.
(2347 sayılı Kanunun 6'ıncı maddesiyle
değişen fıkra) Köylerde mal
bildirimi Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler
dışında kalan amme borçları için köy muhtarlığına da
yapılabilir.
Sözle bildirim halinde keyfiyet bir zabıtla
tespit edilir. Her iki halde bildirimin yapıldığına dair amme
borçlusuna pulsuz makbuz verilir.
|
Mal Bildiriminde Bulunmıyanlar
Madde 60-
(251 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle
değişen madde) Kendisine ödeme
emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük müddet içinde borcunu
ödemediği ve mal bildiriminde de bulunmadığı takdirde mal
bildirimde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı
geçmemek üzere hapisle tazyik olunur.
Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğini ve
7 günlük müddetin bitmesini müteakip tahsil dairesinin yazılı
talebi üzerine icra tetkik mercii hakimi tarafından verilir.
Bu karar Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz
olunur.
İcra tetkik mercii hakimi tarafından verilen
hapsen tazyik kararları her türlü harç ve resimden muaftır.
|
Mal Edinme ve Mal Artmaları
Madde 61-
Mal bildiriminde , malı olmadığını gösteren
veyahut borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu,
sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve
artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde tahsil dairesine
bildirmeye mecburdur.
|
Haciz
Madde 62-
Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya
tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar
elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve
haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince
haczolunur.
(5228 sayılı Kanunun 6'ıncı maddesiyle
eklenen fıkra) Maliye Bakanlığı amme
alacaklarının takibinde haczolunacak malların tespiti amacıyla
yapılacak mal varlığı araştırmasının şekli, alanı ve kapsamı ile
araştırma yapılacak amme alacaklarının türü ve tutarını
belirlemeye yetkilidir. Bu yetki alacaklı amme idaresi
itibarıyla da kullanılabilir.
Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya
üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia
edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya
çıkarılmadan, borçlu, borcun itfasına yetecek menkul mal veya
vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde
haciz baki kalmak üzere gösterilen menkul veya alacak da
haczolunur.
Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan
gayrimenkulün idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine
tahsil dairesi müdahale etmez.
Tahsil dairesi alacaklı amme idaresi ile
borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle
mükelleftir.
|
Diğer Hakların Paraya Çevrilmesi
Madde 63-
Tahsil dairesi, borçlunun haklarını tasfiye
bakımından onun haiz olduğu bütün selahiyetleri kullanarak bir
intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya iştirak
halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi malların paraya
çevrilebilir hale gelmesini genel hükümler dairesinde sağlar. Bu
suretle paraya çevrilebilir hale gelen mallar hakkında da bu
kanun hükümleri tatbik olunur.
|
Haciz Varakası
Madde 64-
(4108 sayılı Kanunun 14'üncü maddesiyle
değişen fıkra) Haciz muameleleri,
tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin ,
mahallî en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından
tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılır.(*)
Bu varakaların şekli ve ihtiva edeceği bilgiler
Maliye Vekaletince belirtilir.
(*)
Maddde 64_ (Değişmeden önceki şekli)
Haciz muameleleri tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı
amme idaresinin mahalli en büyük memurluğunca tasdik edilen
haciz varakalarına dayanılarak yapılır.
|
Köylerde Haciz
Madde 65-
Köylerde ve Köy Kanunu tatbik edilen bucaklarda
menkul mal haczi haciz varakası üzerine köy ihtiyar kurullarınca
yapılır.
(2347 sayılı Kanunun 7'nci maddesiyle değişen
fıkra) Bu yerlerde gerek görülen
hallerde Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler
için muhtarın veya ihtiyar kurulu üyelerinden birinin huzuriyle
tahsil dairesine mehkul mal haczi yaptırmaya o mahallin en büyük
mal memuru yetkilidir.
|
Borçlu Elinde Haczedilen Mallara Karşı İstihkak İddiaları
Madde 66-
Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın
mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs
tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia
edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir.
Keyfiyet, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa,
üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir.
Tahsil dairesi, haczin zaptını aldığı tarihten
itibaren 7 gün içinde iddayı reddetmediği takdirde istihkak
iddiasını kabul etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden
itibaren 7 gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası
dinlenmez.
İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez
veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün
içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü
şahsa bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak
iddiasından vazgeçilmez sayılır.
|
Üçüncü Şahıs Elinde Haczedilen Mallara Karşı İstihkak İddiaları
Madde 67-
Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da, o mal
üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs
elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur tarafından haciz zaptına
geçirilir. Malın borçluya ait olduğu iddiasında bulunan tahsil
dairesi keyfiyeti alacaklı amme idaresine bildirir. Alacaklı
amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava
açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.
Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan
şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal
borçlunun elinde sayılır.
|
İstihkak İddiaları İle İlgili Diğer Hükümler
Madde 68-
İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil
dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi selahiyetlidir. İstihkak
davaları diğer işlere takdimen görülür.
Davacı takibin tehirini istediği takdirde
kendisinde mevcut delillerin mahiyetine göre ve muhtemel zarara
karşı kafi teminat alınmak suretiyle takibin tehirine mahkemece
karar verilebilir.
İstihkak davası üzerine takibin tehirine karar
verilir ve neticede dava reddolunursa, dava mevzuunu teşkil eden
mahcuz malın değerinin % 10'u tutarında tazminat hükmolunur.
|
Amme İdareleri Arasında Hacze İştirak
Madde 69-
Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi
tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden
önce tahakkuk etmiş olmak şartiyle haczedilen mallardan herhangi
biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir.
Hacze iştirak halinde, hacizli malın
bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur.
Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile, alacaklarına mahsup
edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir.
|
Haczedilemeyecek Mallar
Madde 70-
Aşağıda gösterilen mallar haczedilemez.
1. (3986 sayılı
Kanunun 16'ncı maddesiyle değişen bent)
233 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadî devlet
teşekkülleri, kamu iktisadî kuruluşları, bunların müesseseleri,
bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahallî idarelerin malları
hariç olmak üzere Devlet malları ile hususî, kanunlarında haczi
caiz olmadığı gösterilen mallar.(*)
2. Borçlunun şahsı ve mesleği için gerekli
elbise ve eşyası ile, borçlu ve ailesine gerekli olan yatak
takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası.
3. Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve
pek lüzumlu ev eşyası.
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin
geçimleri için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve taşıtları
ve diğer teferruat ve tarım aletleri; çiftçi değilse sanat ve
mesleği için gerekli olan alet ve edevatı ve kitapları; arabacı,
kayıkçı, hamal gibi küçük taşıt sahiplerinin ancak geçimlerini
sağlıyan taşıt vasıtaları,
5. Borçlu veya ailesinin geçimleri için gerekli
ise, borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği
veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve
yataklıkları,
6. Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve
yakacakları ile;
a) Borçlu çiftçi ise ayrıca gelecek mahsul için
gerekli olan tohumluğu,
b) Borçlu bağ, bahçe veya meyve ve sebze
yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri
olan bağ, bahçe ve bu işler için gerekli bulunan alet ve
edevatı, malzemesi ve fide ve tohumluğu,
c) Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan
borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan
miktarda hayvan ile bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
7. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul
olanlara bağlanan emekli aylıkları ile, bu kabil kimselerin dul
ve yetimlerine bağlanan aylıklar ve ordunun hava ve denizaltı
mensuplarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri,
8. Bir yardım sandığı veya derneği tarafından
hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan aylıklar,
9. Vücut ve sağlık üzerine ika edilen zararlar
için tazminat olarak zarar görenin kendisi veya ailesine toptan
veya irat şeklinde verilen veya verilmesi gereken paralar,
10. Askerlik malullerine, şehit yetimlerine
verilen harb malullüğü zammı ile, 1485 sayılı kanun gereğince
verilen tekel beyiyeleri,
11. Borçlunun haline münasip evi "ancak evin
değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek
miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir",
12. (2347 sayılı Kanunun
8'inci maddesiyle değişen bent)
Harcırah Kanununa göre yapılan ödemeler,
13. (2347 sayılı
Kanunun 8'inci maddesiyle eklenen bent)
2022 sayılı kanun uyarınca bağlanan aylıklar.
(*)
1. (Değişmeden önceki şekli)
Devlet malları ile hususi kanunlarında haczi
caiz olmadığı gösterilen mallar.
|
Kısmen Haczedilebilen Gelirler
Madde 71-
(2347 sayılı Kanunun 9'uncu maddesiyle değişen
madde) Aylıklar, ödenekler, her çeşit
ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan
nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları
tarafından bağlanan gelirler kısmen haczolunabilir. Ancak
haczolunacak miktar bunların üçte birinden çok, dörtte birinden
az olamaz.
Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda
birinden fazlası haczolunamaz.
|
Yetişmemiş Mahsullerin Haczi
Madde 72-
Yetişmemiş her nev'i toprak ve ağaç mahsulleri,
yetişmeleri zamanından geriye doğru iki ay içinde
haczolunabilir. Bu suretle haczedilmiş olan mahsullerin borçlu
tarafından başkasına devri, haczi yapan tahsil dairesine karşı
hükümsüz olup takibatın devamına engel olmaz.
Bu hüküm alacağı gayrimenkul rehni ile sağlanmış
olan alacaklının, mütemmim cüz'ü olarak gayrimenkulün yetişmemiş
mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakkı kaldırmaz. Şu kadar ki,
alacaklı rehnin paraya çevrilmesi için mahsullerin yetişmesinden
önce takip isteğinde bulunmuş olmalıdır.
|
Haczin Neticeleri
Madde 73-
Borçlu, alacaklı amme idaresinin muvafakatini
almaksızın hacizli mallarda tasarrufta bulunamaz. Haczi koyan
tahsil dairesi buna aykırı hareketin cezayı mucip olduğunu
borçluya ihtar eder.
Haczedilmiş olan mal üzerinde üçüncü şahsın
zilyedlik hükümlerine istinaden hüsnüniyetle elde ettiği haklar
mahfuzdur.
Hüsnüniyet kaidelerine aykırı olarak hacizli mal
üzerinde üçüncü şahsın elde ettiği hakların, alacaklının haczi
ile o mala taalluk eden haklarını ihlal ettiği nispette
butlanına mahkemece hükmolunur.
|
Paraya Çevirme
Madde 74-
Haczedilen her türlü mallar satılarak paraya
çevrilir.
Satıştan elde edilen bedelden, takip
masrafları ve takip edilen amme alacağı düşüldükten sonra geriye
kalan kısmı borçlunun ödeme zamanı gelmiş veya muacceliyet
kesbetmiş borçlarına mahsup edilir ve artanı, hacze iştirak
etmiş başka daire yoksa borçluya verilir, hacze iştirak etmiş
başka daire varsa, artan kısımdan evvela bu dairelerin
alacakları ayrıldıktan sonra, bakiyesi borçluya verilir.
Satıştan elde edilecek bedelin amme
alacağından önce ödenmesi gereken borçlarla, takip giderlerini
geçmiyeceği kesin olarak biliniyorsa hacizli malın satışını
tahsil dairesi tehir edebilir. Şu kadar ki,alacağı amme idaresi
alacağından önce gelenlerin takip hakları mahfuzdur.
|
Aciz Hali
Madde 75-
Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı
olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu
karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır.
Yapılan takip safhalariyle bakiye borç miktarı
bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur.
|
Aczin Neticeleri
Madde 76-
Aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz
aranmadan 48'inci madde hükmü tatbik olunabilir
Alacaklı tahsil dairesi aciz halindeki
borçlunun mali durumunu zamanaşımı süresi içinde devamlı olarak
takip eder.
|
Menkul Malların Haczi
Madde 77-
Her türlü menkul mallar cins ve nev'ileri, vasıfları, alametleri, sayı ve
miktarları ve tahmin edilen değerleri haciz zaptında tespit edilmek
suretiyle haczolunur.
(5904 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle eklenen fıkra. Yürürlük;
03.07.2009) Resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi,
sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ
edilmek suretiyle de yapılır. Tahsil dairelerince
düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı
amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir
ve bu tebligata elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda
yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin
usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Haciz Sırasında Bulunacaklar ve Haciz Zaptı
Madde 78-
Haciz sırasında borçlu veya zilyed veya bunların;
vekilleri, işçi, müstahdem veya aileleri efradından birisi
kendilerini temsilen bulunur. Bunlar haciz yerinde bulunmaz veya
o sırada bulundurulmaları sağlanamazsa gıyapta haciz yapılır.
Gıyapta yapılan hacizlerde zabıta memuru veya muhtar veya
ihtiyar kurulu üyelerinden biri veya borçlunun veya zilyedin
komşularından iki kişi hazır bulundurulur.
Tanzim edilen haciz zaptında, hacze esas olan
haciz varakasının tarih ve numarası, haczin yapıldığı yer, gün
ve saat, haczedilen malların neler olduğu, tahmin edilen
değerleri, haciz sırasında bulunan kimseler, varsa üçüncü
şahısların iddiaları vesair lüzumlu hususlar belirtilir, hazır
bulunanlarca imzalanarak haciz işi tamamlanır.
Gıyapta yapılan hacizlerde zaptın bir örneği
borçlu veya zilyede derhal tebliğ olunur.
Güneş battıktan doğuncaya kadar ve tatil
günlerinde haciz yapılamaz. Tatil günlerinde veya geceleri
çalışılan yerlerde yapılacak hasılat haczi ile borçlunun mal
kaçırdığının anlaşıldığı haller bu hükümden müstesnadır.
|
Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi
Madde 79-
(5479 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle değişen madde.
Yürürlük: 08.04.2006) Hamiline yazılı olmayan veya
cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira
vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak
düzenlemeksuretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki
menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve
hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara
haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi
tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle
borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna
yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu
menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın
amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme
borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine
ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra
hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince
düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da
alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik
ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda
cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve
cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının
bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki
tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye
Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için
doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir.
Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise
tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü
bankanın genel müdürlüğüne aittir.
Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs;
borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin
tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da
kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya
emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu,
haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün
içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır.
Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve
borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik
olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin
geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden
itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası
açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla
amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde
bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası
açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan
türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına
karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve
haciz varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında
teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin
durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından
çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız
çıktığı tutarın % 10'u tutarında ayrıca inkâr tazminatına
hükmedilir.
Bu Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilen
ödeme emrine karşı dava açıp itirazında kısmen veya tamamen
haksız çıkan üçüncü şahıs hakkında, menfi tespit davasının
lehine sonuçlanması veya asıl amme borçlusunun takip konusu amme
alacağını tamamen ödemiş olması halinde, bu Kanunun 58 inci
maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün
içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde,
alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı
itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek,
üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338 inci maddesinin
birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu
tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir.
Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı
takdirde değeri ödenir. Üçüncü şahısların genel hükümler
gereğince asıl borçluya rücu hakları saklıdır."(*)
(*)Hamiline
yazılı olmıyan veya cirosu kabil senede dayanmıyan alacaklar
ile, maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen
zabıt tanzimi suretiyle haczi kabil olmıyan üçüncü şahıslardaki
menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve
hakları ödemesi gereken hakiki, hükmi şahıslara, kurumlara haciz
keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır.
Borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir
malı haczedilip de üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın
yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş
veya mal istihlak edilmiş yahut kusuru olmaksızın telef olmuş
veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi
bir iddiada ise keyfiyeti, haczin kendisine tebliğinden 7 gün
içinde tahsil dairesine yazılı beyanla bildirmeye mecburdur.
Bildirmediği takdirde mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve
hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı
takdirde değeri ödenir. Üçüncü şahısların genel hükümler
gereğince asıl borçluya rücu hakları mahfuzdur.
|
Zor Kullanma
Madde 80-
Haciz tatbikinde istendiği takdirde, kilitli ve
kapalı mahallerin açılması ve her türlü eşyanın gösterilmesi
mecburidir.
Gerekirse bu yerler zorla açtırılır, kilit ve
her türlü tertipler kırılabilir. Haczolunan malların zorla
alınmasında hal ve durumun gerektirdiği her türlü zora
başvurulabilir.
Borçlunun üzerinde haczi kabil kıymetli mallar
bulunduğu ve kendisi bunları rızasiyle teslim etmediği veya
üzerinde sakladığı takdirde şahsına karşı da zor kullanılır.
|
Hacizde Değerleme
Madde 81-
Haczedilen mallara haczi yapan memur tarafından
değer biçilir, borçlunun müracaatı üzerine veya tahsil
dairesince lüzum görüldüğü takdirde yeniden bilirkişiye değer
biçtirilir.
|
Haczedilen Menkul Malların Korunması
Madde 82-
Haczedilen para, kıymetli maden, mücevher, ticari
senet, hisse senedi ve tahvil gibi menkul mallar kaybolmalarını
ve değiştirilmelerini önliyecek tedbirler alınarak tahsil
dairelerince muhafaza olunur.
Sair menkul mallar uygun bir yerde muhafaza
altına alınır veya güvenilir bir şahsa veyahut güvenilir bir
şahsın kefaleti altında borçlunun veya zilyedin kendisinde
bırakılır.
|
Menkul Malları Koruyacak Olanların Mecburiyet ve Mesuliyetleri
Madde 83-
Borçlular, zilyedler, güvenilir şahıslar 82'inci
madde gereğince kendilerine bırakılan malları, alacaklı amme
idarelerince yapılacak ilk talep üzerine derhal ve kendilerine
teslim edildiği zamandaki durumları ile geri vermek
mecburiyetindedirler.
Bu mecburiyeti yerine getirmiyenler, haklarında
yapılacak ceza takibinden başka, bu malların kendilerine
atfolunamıyacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu
ispat edemedikleri takdirde, geri verilmiyen malların değerleri
tutarınca borçlu sayılıp bu kanunun hükümleri gereğince takip
olunurlar.
|
Menkul Malların Satışı
Madde 84-
Menkul mallar tahsil dairelerince, köylerde
ihtiyar kurullarınca haciz yapıldığı tarihin üçüncü gününden
itibaren üç ay içinde satışa çıkarılır.
Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle
muhafazasına imkan olmıyan veyahut beklediği takdirde mühim bir
değer düşüklüğüne uğraması muhtemel bulunan malların paraya
çevrilmesine derhal başlanabilir.
|
Satış Şekli, Artırma ve İlan
Madde 85-
(4369 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle
değişen fıkra) Menkul mallar, tahsil
dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile
satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma
malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa
çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle
duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma,
çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da
beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı
anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan
mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan
malların ikinci artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir.(*)
Gerekli hallerde artırmanın yapılacağı yer, gün
ve saat, satılacak malların nev'i ve evsafı önceden ilan olunur.
İlanın şekli, artırmanın tarzı, yeri ve günü
alacaklı amme idaresinin ve borçlunun menfaatine en uygun gelen
şekli göz önünde tutularak alacaklı amme idaresince tespit
olunur.
Satılan mal, bedeli alınmadan teslim edilmez.
Tahsil dairesi mal bedelinin ihale gününü takip eden günden
itibaren üç gün içinde ödenmesi için mühlet verebilir.
Bir kısım malların satışı ile amme alacağı
karşılandığı takdirde geriye kalan malların satışından
vazgeçilir ve bunlar üzerindeki haciz kaldırılır.
(*)
Madde 85 _ (Değişmeden önceki şekli)
Menkul mallar satış mutat olan belli
bir yerde tahsil dairelerince açık artırma ve peşin para ile
satılır. Mutat satış mahalline naklin külfeti veya mahallinde
satışın daha muvafık olduğu ahvalde borçlunun da rızasiyle,
tahsil satışı mahallinde yapılabilir. Satışa çıkarılan mal
artırma sonunda, Üç defa bağrıldıktan sonra en çok artırana
ihale edilir.
|
Müşterinin Malı Almaktan Vazgeçmesi
Madde 86-
Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen
mühlet içinde bedelin tamamını vermezse mal ikinci defa
artırmaya çıkarılır ve en çok artırana ihale olunur. Mal birinci
defa kendisine ihale olunan kimseden, iki ihale arasındaki fark
ve diğer zararlar ve % 5 faiz, veya ikinci ihalede talip
çıkmaması sebebiyle ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale
bedeli ve diğer zararlar ve % 5 faiz, ayrıca bir hüküm
alınmasına hacet kalmaksızın bu kanun hükümlerine göre tahsil
edilir ve o mal için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak
suretiyle mal kendisine terkolunur. Mal bedeli ihale yapılan
şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu
sıfatı devam eder.
|
Satılamıyan Menkul Mallar
Madde 87-
Haczedilen menkul mallara verilen bedel 81'inci
maddede tespit olunan değerin % 75'inden aşağı olursa veya hiç
alıcı çıkmazsa, ilk artırma tarihinden başlıyarak 15 gün içinde
uygun görülen zamanlarda bu mallar tekrar satışa çıkarılır. Bu
ikinci artırmada verilen bedel ne olursa olsun satış yapılır.
Menkul mallar yerinde veya başka yere götürüldüğü
halde yine satılmaz veya taşıma giderlerinin çokluğu yüzünden
başka yere götürülmesi uygun görülmezse yukarıdaki 15 günlük
sürenin bitmesinden itibaren 6 ay içinde pazarlıkla satılır. Bu
suretle de satılamadığı takdirde haczedilen mallar borçluya geri
verilebilir.
|
Gayrimenkul Malların, Gemilerin Haczi
Madde 88-
Her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczi
sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi
sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi suretiyle yapılır.(5904
sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle eklenen cümle. Yürürlük;
03.07.2009)Tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme
idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ
edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap
verilebilir. 5904 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle
eklenen cümle. Yürürlük; 03.07.2009)Elektronik ortamda
yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda
verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
Gayrimenkul haczi bunların hasılat ve
menfaatlerine de şamildir. Ancak borçlunun başkaca bir geliri
yoksa kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda
mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktarı borçluya
bırakılır.
Alacaklı tahsil dairesi haczedilen
gayrimenkul ve gemilerin idaresi ve işletilmesi, menfaat ve
hasılatın toplanması için gereken tedbirleri alır.
|
Haczin Rehinli Alacaklılara Bildirilmesi
Madde 89-
Gayrimenkul haczinde, gayrimenkul kendilerine
rehnedilmiş olan alacaklılara tapu dairesince hacizden haber
verilir.
|
Satış ve Satış Komisyonları
Madde 90-
Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca açık artırma ile satılır.
Satış komisyonu, il ve ilçelerde en büyük mal memurunun veya tevkil
edeceği zatın reisliği altında belediye meclisi tarafından kendi
azası arasından seçilmiş bir zat ile alacaklı amme idaresinin
selahiyetli bir memurundan ve (5615 sayılı Kanunun 21 inci
maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 04.04.2007)gayrimenkulün
bulunduğu yer tapu sicil muhafızı veya tevkil edeceği zattan
teşekkül eder.
(*) (5615 Sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle değişmeden
önceki şekli)gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil
muhafızından teşekkül eder.
|
Gayrimenkullere Değer Biçme
Madde 91-
Satışa çıkarılacak gayrimenkullere bilirkişinin
mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından rayiç
değer biçilir.
|
Gayrimenkullerin Satış Şartnamesi
Madde 92-
Tahsil dairesi, satılacak gayrimenkuller için
aşağıdaki kayıtları ihtiva eden bir şartname tanzim eder:
1. Gayrimenkul malikinin adı, soyadı ve
adresi,
2. Gayrimenkulün bulunduğu mahalle sokak ve
kapı numarası, durumu ve hususi vasıfları,
3. Gayrimenkulün artırmaya esas olarak biçilen
rayiç değeri,
4. % 7,5 nispetindeki teminat tutarı,
5. Gayrimenkul üzerindeki henüz vadesi
gelmemiş rehinler hakkında gerekli bilgilerle, satışın,
gayrimenkul üzerindeki irtifak hakları, gayrimenkul
mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat
senetleriyle birlikte yapılacağı,
6. Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış
muaccel borçlar varsa bunların müşteriye devredilmeyip satış
bedelinden tercihan ödeneceği,
7. Ne gibi giderlerin alıcıya ait olacağı.
|
Gayrimenkul Satışında İlan
Madde 93-
Alacaklı tahsil dairesi gayrimenkul satışını,
artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartiyle ilan
eder. İlanların yer, müddet ve şekillerine ait umumi esaslar
Maliye Vekaletince tayin olunur.
İlanda, satışın yapılacağı yer, gün, saat ve
satılacak gayrimenkulün durumu ile vasıfları gösterilir.
İlanın birer örneği borçluya, vekil veya
mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı
bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur.
|
Gayrimenkul Mallarda Artırma ve İhale
Madde 94-
Artırmaya iştirak edeceklerden gayrimenkule
biçilmiş rayiç değerin % 7,5'u nispetinde 10'uncu maddenin 1 ile
4'üncü bentlerinde yazılı teminat alınır.
Gayrimenkul artırma sonunda, üç defa
bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki,
artırma bedeli gayrimenkul için biçilmiş olan değerin % 75'ini
bulmak lazımdır. Şayet amme alacağına rüçhanı olan diğer
alacaklar bu gayrimenkul ile temin edilmiş ise, artırma
bedelinin, bu suretle rüçhanı olan alacakların tutarından
fazlaya çıkması ve yapılmış ve yapılacak masrafları da
karşılaması şarttır.
Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış
muaccel borçlar alıcıya devredilmez, satış bedelinden ödenir.
Haczedilen gayrimenkullerin ayrılması mümkün
olup da bir kısmının bedeli amme alacağını karşılamaya yettiği
takdirde, borçlu yazı ile istemedikçe artan kısım satılmaz.
Gerekirse tapu dairesine satılacak kısım tefrik ettirilir.
İhale kararının bir örneği borçluya veya vekil
veya mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı
bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur.
|
Artırmanın Uzatılması
Madde 95-
Artırmada yukarıdaki maddede yazılı miktar elde
edilmemiş ise, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle
artırma 7 gün daha uzatılır. 7'nci günü aynı saatte gayrimenkul
en çok artırana ihale edilir. Evvelce yapılan ilanda bu hususlar
belirtilir. Şu kadar ki, rüçhanlı alacaklı bulunduğu takdirde
ihale bedelinin rüçhanlı alacakla birlikte masrafları da aşması
şarttır, aşmazsa satış yapılmaz.
|
İhalenin Yapılamaması
Madde 96-
Artırmalarda istekli çıkmadığı veya teklif edilen
bedel 95'inci maddede yazılı olduğu üzere rüçhanlı alacakla,
masrafları aşmadığı takdirde amme idaresince teferruğ edilinceye
kadar gayrimenkul üzerindeki haciz devam eder.
Bu müddette tahsil dairesine herhangi bir
istekli müracaat ettiği takdirde, bu müracaat alacaklı amme
idaresince uygun görülmek şartiyle, satış için 7 günlük bir ilan
yapılarak gayrimenkul 95'inci madde hükümleri dairesince en çok
artırana ihale olunur. Gayrimenkul teferruğ edilinceye kadar bir
istekli çıkmadığı takdirde tahsil dairesi mahcuz malı uygun
gördüğü zamanlarda satışa çıkarabilir. Bu takdirde satış ve ilan
hakkında yukarıdaki hükümler ve ihale için de 95'inci madde
hükümleri tatbik olunur.
|
Gayrimenkul Satış Bedelinin Tahsili
Madde 97-
Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal
veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı
feshedilir ve gayrimenkul, satış komisyonunca hemen 7 gün
müddetle artırmaya çıkarılır. Bu artırmayı alakadarlara tebliğe
hacet olmayıp yalnız ilanla iktifa olunur ve en çok artırana
ihale edilir.
Birinci defa kendisine ihale yapılan kimse iki
ihale arasındaki farkdan ve diğer zararlardan mesuldür. İhale
farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın
teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil dairesince
tahsil olunur. Faiz % 5'ten hesap olunur. Aradaki farkın amme
alacağını aşan miktarını bundan mesul olan şahıstan tahsil
edebilmek üzere malı satılan amme borçlusuna dairece bir vesika
verilir.
|
Gayrimenkullerin Teferruğu ve Geri Verilmesi
Madde 98-
İkinci artırma tarihinden başlıyarak bir yıl
içinde gayrimenkul en az bir kere daha satışa çıkarıldığı halde
satılmasına imkan bulunmadığı takdirde gayrimenkul alacaklı amme
idaresinin talebi üzerine ve satış komisyonu karariyle amme
idaresince teferruğ edilebilir. Teferruğ bedeli, gayrimenkulün
biçilen rayiç değerinin % 50'sidir.
Teferruğ muamelesinin ikmalini müteakip, takip
ve teferruğ masrafları düşüldükten sonra artan bedel borca
mahsup edilir. Teferruğ edilen gayrimenkul teferruğ kararı
tarihinden itibaren bir yıl müddetle satışa çıkarılamaz.
Borçlu satış komisyonunun teferruğ kararı
tarihinden başlıyarak bir yıl içinde amme alacağını, gecikme
zamları ile birlikte ödediği takdirde gayrimenkul kendisine geri
verilir. Ferağ masrafı borçluya aittir.
Teferruğ kararı verilmeden evvel biçilen rayiç
bedelin % 75'i veya fazlasiyle hariçten talip çıkarsa alacaklı
amme idaresi teferruğdan vazgeçer.
|
İhalenin Neticesi Fesih ve Tescil
Madde 99-
Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine
ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş
olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik
merciinden şikayet yoluyla istenebilir. İhalenin ilgililere
tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete
başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde
temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi
tetkik eder. İhale edilen malın değeri (5281 sayılı Kanunun 43
üncü maddesiyle değiştirilen ibare. Geçerlilik: 1.1.2005
Yürürlük:31.12.2004) 50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde
murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında
başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunmaz.
Tescil için tapu dairesine yapılacak tebligat şikayet için
muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin
intacından sonra yapılır.
|
İflas Yoluyla Takip
Madde 100-
Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas
Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası istenebilir.
İflas dairesi, amme alacaklarının iflas
masasına geçirilmesini temin için, hakkında iflas açılan
kimseleri ve basit ve adi tasfiye şekillerinden hangisinin
tatbik edileceğini bulunduğu yerdeki amme idarelerine zamanında
bildirmeye mecburdurlar.
|
Konkordato
Madde 101-
Amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa
dahi tasdik edilen korkordato amme alacakları için mecburi
değildir.
|
Tahsil Zamanaşımı
Madde 102-
Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını
takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil
edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi
kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen
yapacağı ödemeler kabul olunur.
|
Zamanaşımının Kesilmesi
Madde 103-
Aşağıdaki hallerde zamanaşımı kesilir:
1. Ödeme,
2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri
sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal
artmalarının bildirilmesi,
6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen
muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve
kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından
yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza
mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar
verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç
için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine
borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. (5035 Sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle eklenen
bent; Geçerlilik;31.12.2003, Yürürlük:02.01.2004) Amme
alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta
bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı
başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.
Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde zamanaşımı
başlangıcı yeni vade gününün rastladığı; amme alacağının
teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması
hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma
süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip
eden takvim yılının ilk günüdür.
|
Zamanaşımının İşlememesi
Madde 104-
Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli
iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısiyle hakkında
takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince
zamanaşımı işlemez.
Zamanaşımı, işlememesi sebeplerinin kalktığı
günün bitmesinden itibaren başlar veya durmasından evvel
başlamış olan cereyanına devam eder.
|
Tabii Afetler Sebebiyle Terkin
Madde 105-
Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması,
kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara
benziyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve
mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk
ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile
ilgili amme alacakları İcra Vekilleri Heyeti karariyle kısmen
veya tamamen terkin olunur.
Bu madde hükmünden faydalanmak için afetin
vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı
ile mürcaat edilmesi şarttır.
Bu madde şümulüne giren zararın mevcut olup olmadığı, mahalli
il veya ilçe kurullarınca, zararın derecesi, Maliye Vekaletince
genel olarak belirtilecek esaslar dâhilinde ilgili amme
idarelerince tespit olunur.
Vergi Usul Kanunu mevzuuna giren amme
alacakları hakkında mezkur kanunun 105'inci maddesi hükümleri
tatbik olunur.
|
Tahsil İmkansızlığı Sebebiyle Terkin
Madde 106-
(4108 sayılı Kanunun 15'inci maddesiyle değişen
fıkra) Yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya
tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu
(5838 sayılı Kanunun 32/11-a maddesiyle değişen ibare.
Yürürlük:28.02.2009) anlaşılan ve 213 sayılı Kanun
kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk
Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20
Türk Lirası dahil) kadar (*) amme alacakları amme idarelerince
terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı
süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. (5838 sayılı
Kanunun 32/11-a maddesiyle değişen ibare. Yürürlük:28.02.2009)
Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına
(**) kadar artırmaya yetkilidir.(***)
(3505 sayılı Kanunun 25'inci maddesiyle eklenen
fıkra) Maliye ve Gümrük Bakanı, yukarıdaki fıkra
hükmüne göre terkin edilecek amme alacağının miktarını
belirlemeye yetkilidir.
Terkin selahiyetini haiz olanlar bu selahiyetlerin tamamını
veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.
(*) (Değişmeden önceki şekli) anlaşılan 5
Yeni Türk Lirasına kadar (5 Yeni Türk Lirası dahil)[2004/8267
sayılı B.B.K. ile 1.1.2005 tarihinden itibaren 8 Yeni Türk
Lirasına (8 Yeni Türk Lirası dahil)]
(**)(Değişmeden önceki şekli) Bakanlar
Kurulu, bu miktarı on katına
(***) Madde 106 _ (Değişmeden önceki şekli) (3505
sayılı Kanunun 25'inci maddesiyle değişen fikra)
Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için
yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 50 000
liraya kadar (50 000 lira dahil) amme alacakları amme
idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil
zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir.
Madde 106 _ (Değişmeden önceki şekli) (2347 saylı
Kanunun 10'uncu maddesiyle değişen madde) Yapılan takip
sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin
alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 2.500 liraya kadar (2.500
lira dahil) amme alacakları, amme idarelerinde terkin
selahiyetini haiz olanlar tarafından terkin olunur.
|
Yasaklar ve Cezalar
Madde 107-
(5728 sayılı Kanunun 160 ıncı maddesiyle
değişen fıkra Yürürlük;08.02.2008) Bu Kanunun tatbikinde
vazifeli bulunan kimseler, bu vazifeleri dolayısıyla amme
borçlusunun ve onunla ilgili kimselerin şahıslarına, mesleklerine,
işlerine, muamele ve hesap durumlarına ait öğrendikleri sırlarla,
gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa ettikleri takdirde
Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesine göre cezalandırılır.(*)
(5728 sayılı Kanunun 578 inci maddesiyle
yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük;08.02.2008)(**)
(4369 sayılı Kanunun 82/2 nci maddesi ile yürürlükten
kaldırılmıştır.)(***)
(4369 sayılı Kanunun 82/2 maddesi ile yürürlükten
kaldırılmıştır.)(****)
(4369 sayılı Kanunun 82/2 maddesi ile yürürlükten
kaldırılmıştır.)(*****)
(4962 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen fıkra
Yürürlük; 07.08.2003)Bu Kanunun 41 inci maddesine göre amme
alacağını tahsil yetkisi verilen kuruluşlara, yapacakları (5838
sayılı Kanunun 32/11-b maddesiyle değişen ibare.
Yürürlük:27.02.2009) tahsile yönelik bilgilerin ve 22/A
maddesine göre borcun olmadığına dair belgeyi arama zorunluluğu
getirilen kurum ve kuruluşlara, ödeme ve işleme taraf olanlara
ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz; bu kurum
ve kuruluşlarda vazifeli bulunan kimseler edindikleri bilgileri ifşa
ettikleri takdirde birinci fıkra hükmüne göre
cezalandırılırlar.(******) . Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul
ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.
(*) Madde 107 (Değişmeden önceki şekli)
Bu kanunun tatbikinde vazifeli bulunan kimseler, bu vazifeleri
dolayısiyle amme borçlusunun ve onunla ilgili kimselerin
şahıslarına, mesleklerine, işlerine, muamele ve hesap durumlarına
ait öğrendikleri sırlarla gizli kalması lazım gelen diğer hususları
ifşa ettikleri takdirde 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası ile
cezalandırılırlar.
(**) Madde 107 (Kaldırılmadan önceki
şekli) Bu sırları kendileri veya başkaları için menfaat
temini maksadı ile ifşa edenler beş aydan iki seneye kadar hapis
cezası ile cezalandırılır ve bu suçun failleri ile birinci fıkradaki
suçun mükerrirlerinin bir daha Devlet hizmetinde kullanılmamalarına
karar verilir.
(***) Madde 107 (Kaldırılmadan önceki
şekli)(3946 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle eklenen fıkra)
Ödeme müddetinin bitim tarihinden itibaren altı ay geçmesine rağmen,
Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunların
fer'ileri ve cezaları ile bu vergiler dışında kalan ve vergi, resim,
harç niteliğinde olmayan diğer amme alacaklarını ödemeyen amme
borçlularının ad ve unvanları ile borç miktarları, yılda en çok bir
defa Maliye Bakanlığınca topluca ilan edilebilir.
(****) Madde 107 (Kaldırılmadan önceki
şekli) (3946 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle eklenen fıkra)
Bu ilan sırrın ifşaı ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine gšre
vergi mahremiyetinin ihlali sayılmaz.
(*****) Madde 107 (Kaldırılmadan önceki
şekli) (3946 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle eklenen fıkra)
Maliye Bakanlığı, ilan edilecek amme alacaklarını nev'ileri
ve asgari miktarı itibariyle sınırlamaya, ilanın şeklini, yapılacağı
yer ve zaman ile diğer usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.
(******) Değişmeden önceki şekli : tahsile
yönelik bilgilerin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz.
|
Artırmalara Katılamıyacak ve Artırmalarda Mal Satın Alamıyacak Olanlar
Madde 108-
Bu kanunun tatbikinde vazifeli bulunan kimseler, bu kanun
gereğince paraya çevrilecek malların artırmasına ne kendi
adlarına, ne de diğer kimseler ad ve hesabına iştirak
edemiyecekleri ve bu artırmalardan mal satın alamıyacakları
gibi, bu malları üçüncü şahıslar vasıtasiyle veya üçüncü
şahıslara satın aldırıp onlardan beş sene müddetle teferruğ
suretiyle dahi satın alamazlar. Bu memnuiyet, bunların eşlerine
ve üçüncü dereceye kadar (Bu derece dahil) kan ve sıhri
hısımlarına da şamildir. Bu memnuiyet hilafına yapılan
ihalelerin 99'uncu maddeye göre feshi istenebilir.
(5728 sayılı Kanunun 161 inci
maddesiyle değişen fıkra Yürürlük;08.02.2008) Bu madde
hükmüne aykırı hareket edenler üç aydan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılırlar.(*)
(*) Madde 108 (Değişmeden
önceki şekli Bu madde hükmüne aykırı hareket
edenler üç aydan üç yıla kadar hapis ve altı aydan üç yıla kadar
memuriyetten mahrumiyet cezası ile cezalandırılırlar.
|
Takdir Muamelelerine ve Kararlara İştirak Edemiyecek Olanlar
Madde 109-
Bu kanunun tatbikine satış komisyonu reis ve
azasiyle, bilirkişiler ve yine bu kanunun tatbiki münasebetiyle
kendilerine intikal edecek hadiselerin karara bağlanmasına
itiraz komisyonları reis ve azası :
1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış
olsalar bile eşlerine,
2. Kan veya sıhri usul ve furuuna, evlatlığına
veya kendisini evlat edinene yahut kan hısımlığında üçüncü (bu
derece dahil), sıhri hısımlıkta bu hısımlığı meydana getiren
evlenme ortadan kalkmış olsa bile üçüncü (Bu derece dahil)
dereceye kadar olan civar hısımlarına,
3. Kanuni temsilci veya vekili bulundukları
kimselere ait işlerin takdir muamelelerine ve bu işler hakkında
verilecek kararlara iştirak edemezler.
|
Amme Alacağının Tahsiline Engel Olanlar
Madde 110-
Amme alacağının tahsili için hakkında takip muamelelerine
başlanan borçlu kısmen veya tamamen tahsile engel olmak veya
tahsili zorlaştırmak maksadiyle mallarından bir kısmını veya
tamamını:
1. Mülkünden çıkararak, telef ederek yahut değerden düşürerek
gerçek surette,
2. (5728 sayılı Kanunun 162 nci maddesiyle değişen
bent Yürürlük;08.02.2008) Gizleyerek, kaçırarak muvazaa
yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmayan borçlar
ikrar ederek, yahut alındılar vererek gerçeğe aykırı
surette, varlığını yok eder veya azaltır ve geri kalan mallar
borcu karşılamaya yetmezse altı aydan üç yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.(*)
*) Madde 110 (Değişmeden önceki
şekli) 2. Gizliyerek, kaçırarak muvazaa yolu ile
başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmıyan borçlar ikrar
ederek, yahut alındılar vererek gerçeğe aykırı surette,
varlığını yok eder veya azaltır ve geri kalan mallar borcu
karşılamaya yetmezse üç aydan üç yıla kadar hapis cezasiyle
cezalandırılır ve tevellüt eden zarar az ise verilecek ceza
yarısına kadar indirilerek, eğer pek fahiş ise yarısına kadar
artırılarak hükmolunur.
|
Gerçeğe Aykırı Bildirimde Bulunanlar
Madde 111-
(5728 sayılı Kanunun 163 üncü maddesiyle değişen madde
Yürürlük;08.02.2008) Bu Kanuna göre istenen mal bildirimini
gerçeğe aykırı surette yapanlarla, yaşayış tarzları mal bildirimine
uymayanlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(*)
(*) Madde 111 (Değişmeden önceki şekli)
Bu kanuna göre istenen mal bildirimini gerçeğe aykırı surette
yapanlarla, yaşayış tarzları mal bildirimine uymıyanlar sulh
işlerine bakan mahkemelerce bir aydan bir seneye kadar hapis ile
cezalandırılırlar. |
Mal Edinme ve Artmalarını Bildirmiyenler
Madde 112-
(5728 sayılı Kanunun 164 üncü maddesiyle değişen
madde Yürürlük;08.02.2008) Usulü dairesinde mal
bildiriminde bulunduktan sonra, edinilen mallarla, her türlü
mallarında, kazanç ve gelirlerinde olan artmaları 61 inci madde
hükümleri gereğince zamanında bildirmemek suretiyle amme
alacağının tahsilini engellemiş veya zorlaştırmış olanlar bir
seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(*)
*) Madde 112 (Değişmeden önceki
şekli) Usulü dairesinde mal bildiriminde bulunduktan
sonra, edinilen mallarla, her türlü mallarında, kazanç ve
gelirlerinde olan artmaları 61'inci madde hükümleri gereğince
zamanında bildirmemek suretiyle amme alacağının tahsilini
engellemiş veya zorlaştırmış olanlar sulh işlerine bakan
mahkemelerce bir aydan bir seneye kadar hafif hapis cezası ile
cezalandırılırlar.
|
Amme Borçlusuna Ait Ellerinde Bulundurdukları Malları
Bildirmiyenler
Madde 113-
(5728 sayılı Kanunun 165 inci maddesiyle değişen madde
Yürürlük;08.02.2008) Amme borçlusuna ait ellerinde
bulundurdukları malları 55 inci maddenin son fıkrası gereğince
yapılan talebe rağmen bildirmeyenler altı aya kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.(*)
(*) Madde 113 (Değişmeden önceki şekli)
Amme borçlusuna ait ellerinde bulundurdukları malları 55'inci
maddenin son fıkrası gereğince yapılan talebe rağmen bildirmiyenler
sulh işlerine bakan mahkemelerce 15 günden 6 aya kadar hafif hapis
cezasiyle cezalandırılırlar. |
İstenecek Bilgileri Vermiyenler
Madde 114-
Kendisine ödeme emri tebliğ olunan ve malı olmadığı yolunda
bildirimde bulunan amme borçluları bu bildirim ile birlikte veya
bildirimin tarihinden itibaren 15 gün içinde:
1. En son kanuni ikametgah ve iş adreslerini,
2. Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil
dairelerini ve amme idarelerini ve bunlardaki hesap ve kayıt
numaralarını bildirmek, nüfus kayıt suretini vermek
mecburiyetindedirler.
(5728 sayılı Kanunun 166 ncı
maddesiyle değişen fıkra Yürürlük;08.02.2008) Bu
vazifeyi makbul bir özre dayanmadan zamanında yerine
getirmeyenler elli güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.(*)
(*) Madde 114 (Değişmeden önceki şekli)
Bu vazifeyi makbul bir özre dayanmadan zamanında yerine
getirmeyenler sulh işlerine bakan mahkemelerce bir aya kadar
hafif hapis veya (5281 sayılı Kanunun 43/1-b maddesiyle değişen
ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) 100 Yeni
Türk Lirasına kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.
|
Suçların Takibi
Madde 115-
110 ila 114'üncü maddelerde yazılı suçlar,
alacaklı amme idaresinin o mahaldeki en büyük memurunun ihbarı
üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından takip olunur.
Bu suçlar hükmi şahsın idare ve muamelelerini
görme sırasında işlenmiş ise ceza, hükmi şahsın ortaklarından,
mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından idare meclisi
reis ve azasından, murakıp ve müfettişlerinden veya
müstahdemlerinden muameleyi yapmış olanlar hakkında hükmolunur.
|
Kaldırılan Kanun ve Hükümler
Madde 116-
Aşağıda yazılı kanun ve hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır:
1. 5 Ağustos 1325 tarihli Tahsili Emval
Kanunu.
2. 2 Şaban 1327 tarihli Tahsili Emval
Kanununun 11 ve 17'nci maddelerine müzeyel fıkarat hakkındaki 18
Kanunusani 1331 tarihli kanun,
3. 26/6/1332 tarihli Maadin Nizamnamesinin
57'nci maddesi,
4. 19 Teşrinisani 1336 tarihli ve 48 sayılı
kanun,
5. 1 Teşrinievvel 1337 tarih ve 156 sayılı
kanun ile 26/1/1939 tarih ve 3586 sayılı kanunun 2'nci maddesi,
6. 20/5/1933 tarih ve 2184 sayılı kanun,
7. 23/12/1934 tarih ve 2656 sayılı kanun,
8. 4/7/1934 tarih ve 2560 sayılı kanunun 2'nci
maddesi,
9. 4/7/1934 tarih ve 2566 sayılı kanunun
12'nci madesi,
10. 23/12/1935 tarih ve 2871 sayılı kanunun
6'ncı maddesinin son fıkrası,
11. 21/8/1940 tarih ve 3911 sayılı kanun ve bu
kanunun 3'üncü maddesi ile ilga edilen suveri tahsiliyesi bir
kanunu mahsus ile muayen olmıyan tekalif ve rüsum hakkındaki 12
Kanunusani 1331 tarihli kanun,
12. 7/6/1949 tarih ve 5432 sayılı Vergi Usul
Kanununun 103'üncü maddesinin son fıkrasının (Mükellefin
yapacağı vergi ödemeleri kabul olunmaz) hükmü ile 352'nci
maddesi ve 377'nci maddesinin teminat olarak alınacak mallara
ait hükümleri,
13. İcraat ve mukataatı ve vakfiyenin vergi
ile birlikte tahsiline dair 27 rebiulevvel 1331 tarihli kanunu
muvakkat ile bu kanunu muaddil 16 Ramazan 1332 ve 26 Temmuz 1330
tarihli kanun,
14. Kanunların, vergi, resim ve harçların
tahsil gecikme zammına ve tahsil zamanaşımına müteallik
hükümleri.
|
Erken Ödemede İndirim
Ek Madde 1-
(4179 sayılı Kanunun 1'inci maddesi ile
eklenen madde) Amme alacağının
kanuni ödeme süresinden önce ödenmesinde, aşağıda belirtilen
indirim ve esaslar uygulanır.
1. Erken ödemelerde indirim, ödeme tarihinden
kanuni ödeme süresinin son gününe kadar, her gün için aylık % 4
oranında uygulanır.
2. Kanuni ödeme süresinin sonunda artakalan
tutarlar, erken ödeme sayılır ve diğer amme alacaklarına mahsup
edilinceye kadar (1) numaralı bende göre işlem yapılır. Nakden
iadelerde indirim uygulanmaz.
3. İndirim uygulanacak sürelerin hesabında bir
ay 30 gün olarak kabul edilir ve ödemenin yapıldığı gün dikkate
alınmaz.
4. Bakanlar Kurulu; (1) numaralı bentte yazılı
oranı sıfıra kadar indirmeye, % 8'e kadar artırmaya, amme
alacaklarının nev'i ve vadeleri itibariyle farklı oranlar tespit
etmeye yetkilidir.
5. Bu madde hükümlerinden yararlanacak amme
alacaklarını nev'ileri ve dönemleri itibariyle sınırlamaya,
münhasıran tahakkuk eden amme alacakları için
uygulatmaya, indirimin yapılma
şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
6. (4962 sayılı
Kanunun 4' üncü maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 07.08.2003)Bu
Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı ve benzeri kartlar
kullanılmak suretiyle komisyonsuz yapılan ödemelerde, bu madde
hükmüne göre indirim uygulamasına esas alınacak ödeme tarihi,
paranın alacaklı tahsil dairesi hesabına geçtiği gündür.
|
Gecici Madde 1-
Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten evvel Tahsili
Emval Kanununa göre başlamış takiplere ait müteakip muameleler
bu kanunun hükümleri dairesinde cereyan eder.
|
Bu Kanunun Neşri Tarihinde Gecikme Zammına Tabi Olmıyan Amme
Alacakları
Gecici Madde 2-
Bu kanunun 51'inci maddesindeki gecikme zamları,
halen gecikme zammına tabi olmıyan muaccel amme alacaklılarından
bu kanunun neşri tarihinde ödenmemiş olanların, neşir tarihinden
itibaren altı ay içinde ödenmiyenleri hakkında da tatbik olunur.
|
Bu Kanuna Göre Takip Edilecek Vakıf Mukataa ve Müecceleleri
Gecici Madde 3-
Vakıflar İdaresince tahakkuk ettirilip
mükeleflerine şahsen veya bulunmadıkları takdirde ilanen, tebliğ
olunup da tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenmiyen
vakıf mukataa ve müecceleleri hakkında da bu kanun hükümleri
tatbik olunur.
|
Gecici Madde 4-
(40 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle
eklenen madde) Gelir, Kurumlar,
dahilde alınan istihsal, nakliyat ve banka ve sigorta
muameleleri vergilerinden,1/1/1962 tarihinde vadesi geçmiş borcu
bulunanlardan 48'inci maddeye göre yaptıkları tecil talepleri bu
kanunun yürürlüğe girmesinden önce reddedilmiş olanlar ile
haklarında aynı madde uygulanmış bulunanların (İktisadi Devlet
Teşebbüsleri hariç) bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir
ay içinde tahsil dairesine yazı ile müracaat etmeleri şartı ile;
son durumları yeniden incelenir.
Bu inceleme sonunda,zor durumda bulundukları
anlaşılanların, bakiye borçları (Bu kanunun şümulüne giren
borçlardan 1/1/1962 tarihi ile kanunun yürürlük tarihi arasında
cebren veya rızaen tahsilat yapılmış ise taksitlendirilmek
suretiyle tecil edilecek miktar borç bakiyesidir. Maliye
Bakanlığınca, 48'inci maddedeki iki yıl kaydı ile bağlı
olmaksızın1962 bütçe yılı sonuna tecavüz etmiyecek şekilde;
taksitlendirmek suretiyle münasip müddetle bir defaya mahsus
olmak üzere tecil olunabilir.
Kanunun teminat istenmesi, faiz aranması,
haczedilmiş malların teminat yerine geçmesi, teminatın
değiştirilmesi ve değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile
ilgili hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil
yetkisini kısmen veya tamamen mahalli teşkilata devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi; tahsil
dairesince yapılacak yazılı tebliğ üzerine 15 gün içinde
değerini kaybeden teminatın veya mahcuz mallarının
tamamlanmaması veya yerine başkalarının gösterilmemesi
hallerinde amme alacağı muaccel olur.
|
Bu Kanuna Göre Takip Edilecek Vakıf Mukataa ve Müecceleleri
Gecici Madde 5-
(85 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle
eklenen madde) Gelir, kurumlar ve
dahilinde alınan istihsal vergilerinden 1/1/1962 tarihinde
vadesi geçmiş bulunan sınai işletmeler borçlularından (İktisadi
Devlet Teşebbüsleri hariç) 48'inci maddeye göre yaptıkları tecil
talepleri 40 sayılı kanunun yürürlüğünden önce reddedilmiş
olanlarla, haklarında mezkur madde hükmü uygulanmış bulunanlar
ve geçici 4'üncü maddeye göre yaptıkları tecil talebleri
reddedilmiş olanlarla, haklarında mezkur madde hükmü uygulanmış
bulunanlar bu kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren bir ay
içinde Maliye vergi tahsil dairelerine yazı ile müracaat
etmeleri şartiyle son durumları yeniden incelenir.
Yapılan incelemede borçlunun, mevcut sınai
tesisi satılmaksızın veya sınai tesisin faaliyetin devamına
imkan bırakmıyacak veya ağır şekilde sekteye uğratacak
tedbirlere baş vurulmaksızın borcunu ödeyemiyeceği anlaşıldığı
takdirde bir defaya mahsus olmak üzere bakiye borçları (500) bin
liraya kadar (500.000 lira dahil) olanların borçları Maliye
Bakanlığınca, (500) bin liradan yukarı olanların borçları
Bakanlar Kurulunca (5) seneye kadar tecil olunabilir. Gerekirse
taksitlerin tahsiline en çok üçüncü yıl sonunda başlanır.
Evvelce faaliyette bulunduğu halde bu kanunun
yürürlüğü tarihinde mali imkansızlıkları yüzünden faaliyetini
tatil etmiş bulunan sınai müesseselerin bu hükümden
istifadeleri, tecil muamelesinin ikmalinden itibaren en geç (6)
ay içinde tekrar faaliyete geçmelerine bağlıdır.
Kanunun, teminat istenmesi, faiz aranması,
haczedilmiş malların teminat yerine geçmesi teminatın
değiştirilmesi ve değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile
ilgili hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil
yetkisini kısmen veya tamamen mahalli teşkilatına devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, vergi
tahsil dairelerince yapılacak yazılı tebliğ üzerine (15) gün
içinde değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların
tamamlanmaması veya yerine başkalarının gösterilmemesi
hallerinde amme alacağı muaccel olur.
|
Bu Kanuna Göre Takip Edilecek Vakıf Mukataa ve Müecceleleri
Gecici Madde 6-
(2975 sayılı kanunun 9'uncu maddesiyle
eklenen madde) Bu Kanunun değişik 51 ve 52'inci madde
hükümleri, 1/3/1984 tarihinden önce vadesi geldiği halde ödenmemiş
amme alacakları hakkında da 1/3/1984 tarihinden itibaren uygulanır.
|
Bu Kanuna Göre Takip Edilecek Vakıf Mukataa ve Müecceleleri
Gecici Madde 7-
(3946 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle
eklenen madde) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,
bu Kanunun 3505 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile değişik 51 inci
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca asıl addolunan alacakların
tahsiline devam edilir ve bu alacaklara asıl addolundukları tarihten
ödedikleri tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı tatbik edilir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan
kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından vadesi bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce olanlara gecikme zammı tatbik
edilmez.
|
(5234 sayılı Kanunun 7/b maddesiyle eklenen geçici madde)
Gecici Madde 8-
(5234 sayılı Kanunun 7/b maddesiyle eklenen geçici madde,
Yürürlük; 01.01.2005) (5951 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişen
ibare, Geçerlilik; 31.12.2009, Yürürlük: 05.02.2010)
31/12/2014 (*) tarihine kadar uygulanmak üzere,
özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar dahil 8.6.1984 tarihli ve
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet
teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri,
bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı
Kanuna tabi faaliyeti devam eden kamu bankaları, büyükşehir
belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara ait tüzel
kişilerin veya bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel
kişiliğini haiz kuruluşların, Devlete ait olan ve bu Kanun kapsamına
giren borçlarına karşılık, mülkiyeti bu idarelere ait ve üzerinde
herhangi bir takyidat bulunmayan taşınmazlardan genel bütçeye dahil
daireler ve katma bütçeli idarelerce ihtiyaç duyulanlar ile
29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilecek
olanlar, 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine
göre oluşturulacak komisyon tarafından takdir edilecek değeri
üzerinden, borçlu kurumun da uygun görüşü alınarak bütçenin gelir ve
gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin Maliye Bakanlığınca satın
alınabilir.
Bu idarelerin satın alınan taşınmazlarının tapu işlemlerine esas
olan ve yukarıda belirtilen şekilde tespit edilen değerine eşit
tutarda Devlete ait olan ve bu Kanun kapsamına giren borçları terkin
edilir.
Bu madde hükmü, yukarıda sayılan kuruluşlar dışında kalan,
borcunu ödemede çok zor duruma düştüğü inceleme raporu ile tespit
edilen ve vergi dairelerine bu Kanun kapsamına giren borcu bulunan
diğer mükelleflerin (tüzel kişiliği bulunanların ortaklarına ait
olanlar dahil) taşınmazları içinde uygulanabilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
(*)(5951 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) (5766
sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (b) bendiyle değişen ibare,
Geçerlilik; 31.12.2007, Yürürlük: 06.06.2008) 31/12/2009
(x)
(x) (5766 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli)
31.12.2007
|
(5479 sayılı Kanunun 6 ıncı maddesiyle eklenen geçici madde)
Gecici Madde 9-
(5479 sayılı
Kanunun 6 ıncı maddesiyle eklenen geçici madde. Yürürlük;
08.04.2006) Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, bu Kanunun 79 uncu maddesine göre tebliğ
edilen haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olan ancak
haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 79 uncu maddede
düzenlenen bir yıllık dava açma süresi geçmemiş bulunan üçüncü
şahıslarca, kalan süre içinde menfi tespit davası açılabilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla,
bu Kanun uyarınca düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiş ve kısmen
veya tamamen itirazı reddolunan üçüncü şahıslardan; menfi tespit
davası açma hakkı bulunmayanlar ile takip konusu amme alacağının
asıl amme borçlusu tarafından ödenmiş olması nedeniyle borçlu
sıfatı sona ermiş olanlardan, bu Kanunun 58 inci maddesinin
beşinci fıkrası uyarınca hesaplanmış ve tahsil edilmemiş olan
haksız çıkma zammının tahsilinden vazgeçilir."
|
Yürürlük
Madde 117-
Bu kanun 1 Ocak 1954 tarihinde yürürlüğe girer.
|
Yürütmeye Memur Olanlar
Madde 118-
Bu kanun hükümlerini İcra Vekilleri Heyeti
yürütür.
|
|
|
|
Sitemiz Bütün Tarayıcılar (Web Browser available all) ile %100 uyumlu ve sorunsuz bir şekilde çalışmaktadır.
|
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir -- Fatih ÇAVUŞ
|
ADRES : 3820 SOKAK NO:29 Eski izmir Yıkık Camii Cennetçeşme Limontepe Yeşilyurt Hatay Yol Ayrımı Karabağlar/İZMİR
TEL: +90 (232) 271 24 46 - + 90 (232) 271 25 26 FAKS: + 90 (232) 271 25 26
(C) Dizayn: Fatih ÇAVUŞ
Fatih Çavuş İZMİR SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI KAYITLI ÜYESİDİR
|
|